20 Temmuz 1974 sonrası
Hayatım hep savaşlar içerisinde geçti. Hayatımın her kritik evresinde savaş vardı. İlkokulun son sınıfına giderken 1958 hadiseleri vardı.21 Aralık 1963’de lise son sınıf öğrencisiydim. Üniversite mezunu olduğum yıl 1974 Savaşını yaşadım. Onca yaşadığım savaştan sonra tam 47 yıl geçti.1950’li yıllarından itibaren geçen savaşlı ve barışlı yıllar Biz Kıbrıslılara ne getirdi, kimler kazandı kimler kaybetti.
20 yıl Ayşe’yi biz bekledik
geldi...
47 yıldır Ayşe'nin dönmesini bekleyenler var.
Gidesi yok...
netice şu..
70 yıl önce bu adada acı çekenler vardı
70 yıl sonra da acı çekerek yaşayanlar var..
Ne yazık ki bizim mamayı yiyen ganimet zengini olan takımın ifadeleri bu noktada buluşuyor.
‘’Belli marjinal gruplar var Ankara’ya karşı, elçiye karşı ancak bu ülkenin ezici bir çoğunluğu anavatanı olarak bilir Türkiye’yi. Ve anavatanı olmadan ayakta duramayacağının farkındadır. Anavatanımızdır. Kıbrıs Türkü’nün başına gelebilecek en kötü olay Türkiye ile ilişkilerinin bozulmasıdır. “
Demek ki bizler sadist olmalıyız yani her türlü ezilmişliğe karşı sesimizi yükseltirsek marjinal grup oluyoruz. Anavatanımız olmadan ayakta duramayacaksak. Bu düzeni yaratan kim? patron düzenini yaratan kim? Bazı kurumların ve de sermayedarların kendilerini Devletin üzerinde olmasını sağlayan düzeni kim besliyor?
Yıllarca Rum ve İngiliz yönetimine boyun eğmemek için her türlü kavgayı veren Kıbrıs Türkü.
20 Temmuz 1974 ‘de özgürlüğünü kazandı mı?
Özgürlüğümüzün bedeli.Bazı kurumların,İşletmelerin,patronların egemenliğinde yaşamaksa,Kendi evimin efendisi olamayacaksam,GKK’nı ,Sivil Savunma başkanı,Merkez Bankası müdürü ve başka görevleri yürütenler Kıbrıslı Türk olamayacaksa..
Anayasamızın geçici 10.ncu maddesini 47 yılda kaldıramayacak hatta kaldırılmasını bile teklif bile edemeyeceksek..
BİZ ÖZGÜRMÜYÜZ..
YAZIYA YORUM KAT