Bölünmüş ortak vatanımızda yıllarca barış ve çözüm görüşmeleri devam ediyor.

Bu görüşmelerin bu kadar uzamasının başlıca nedenleri başta güvensizlik ve yetki paylaşımı sebebiyle herhangi bir anlaşmaya varılamamıştır. 

Anlaşmaya varılamamanın sebebi ne isterse olsun ortak vatanımızda Halklar olarak yaşamamız hakkımızdır. 

Ülkemizin birleşmesi için iki tarafın toplumu olarak üzerimize çok büyük görev düşmektedir. 

İki toplum olarak ne isterse olsun ne yaşadıksak yaşayalım artık bir birimizi anlamamız gerekir. Yaşanan tüm olaylar toprağa gömülmeli ve bir daha açılmaması için temiz bir sayfa ile yolumuza bakmamız gerekir.

Bu ada yalnızca ne Kıbrıslı Rumların, ne de Kıbrıslı türklerindir. 

Bu ada hepimizin anayurdudur. 

Yeterki bu gerçeği beynimize kazımış olalım. 

Yeterki kardeşce vatanımıza sahip çıkalım. 

Geçinip yaşayabilmenin hele de bu yüzyılda hiç de zor olmadığını global dünya düzeniyle yerine getirildiği görerek ülkemize ortak vatanımıza sahip cıkabiliriz.

Evet, yeterki bir birimizi isteyelim!

Bunu geçmişte başardığımızı ve bugünde başarabileceğimizi göstere biliriz. Toplumların önüne hiç bir güç geçemez! O gücü iki toplum olarak başarabiliriz. Yeterki birlikte olalım el ele verelim. 

Kardeşçe birlik olup da hareket edersek, her türlü güce karşı gelebiliriz. Özellikle ortak vatanımızı bölen emperyalistlere karşı birlik içinde olup da karşı durursak ülkemizi kurtarmış oluruz. Yeterki bir birimizi kardeş bilelim, bir birimizin bu topraklarda yaşaya bilir hakkını da görelim.

Bunu gördüğümüz an hiç bir güç bizi bölüp de parçalayamaz!

Emperyalist güçlere karşı ayakta bu şekilde kalabiliriz. 

Evet.

Kenetlenmek, el ele tutunmak, ülkemizi onlardan kurtarırız demektir. 

Emperyalist güçler her zaman bizim bölünmüşlüğümüzden yararlanmışlardır.

Zaten bölen onlar olmuştur. 

İki halk olarak acıları yaşayanlar, gözyaşı dökenler bizler değil miyiz? 

Ne acıdır ki öyle!

Kıbrıslılar hep göz yaşı dökenler ve acı yaşayanlar oldu. 

Artık bunları yaşamamak için BM parametreleri çerçevesinde, tarafların kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarına karşın biz Kıbrıslıların barış içinde ortak bir vatanda yaşayacağımız bir anlaşmanın baskısını yapmalıyız.

Aksi takdirde iki toplum olarak bunu yapmazsak özellikle bizlerin yok oluşumu daha da hızlı bir şekilde yaşanmış olacaktır. Güney Kıbrıs ise karşısında Türkiye'yi bulacaktır. Türkiye kuzey toprağının ve nüfusunun sahibi durumuna gelmiş olacaktır. 

Bu da rumlar için çok büyük tehlike yaratmış olacaktır. 

Evet. 

Her şey bizlerin elindedi. 

Yani iki toplumun!  

Hem barış görüşmeleri sürecinde, hem de bulunacak olan bir çözümde, tüm bu güvensizliklerin ortadan kaldırılması için iki toplum olarak birlikte hareket etmemiz gerekmektedir. 

Yarın  aynı anda 24 Nisan cumartesi günü gerçekleştireceğimiz gösteri, miting ile Federal çözüm hareketini daha da artırarak ülkemize sahip çıkarak barışı ve çözümü getirebiliriz.

Yeterki isteyelim!

Yeterki devam edelim! 

Yeterki susmayarak ortak vatanımıza sahip çıkalım!

Evet.

Bunu da iki toplum olarak 24 Nisan, cumartesi günü başlatmış oluyoruz!