KKTC’de her seçim zamanında “Bana oy veren bilinçli seçmendir, bana oy vermeyen bilinçsiz seçmendir” tarifine takılıp kalınıyor.

“Bilinçli seçmeni” kendine göre tarif edenler her seçimde hüsrana uğramıştır. Buna karşılık seçmenin bilinçli olduğunu görüp, ne istediğini anlamaya çalışanlar ve uçuk vaatlerden kaçınanlar da her zaman kazanmıştır.

Demokrasinin dilimizdeki karşılığı halk idaresidir. Türkçe Sözlük'te "halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi…" olarak demokrasi açıklanmıştır.

Aynı sözlükte "cumhuriyet" için ise şöyle denilmektedir: "Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi."  Denmektedir....

Yani; Seçim süreci sonunda seçilecek milletvekilleri milletin egemenlik haklarını temsil edecek, kendilerine yasa ile tanınan sınırlı süre sonunda yine millete döneceklerdir. Seçildikleri dönemde millet adına kararlar alacak, uygulayacaklardır. Millet adına alınacak kararlarda milletin çıkarlarını gözetmek, milletin mutluluğunu düşünmek en önemli bakış açıları olacaktır. Bu noktada bilinçli bir seçim önem kazanmaktadır.

BİLİNÇLİ SEÇİMİ İSE BİLİNÇLİ SEÇMENLER GERÇEKLEŞTİRİR.

Bilinçli seçmeni iki seçenek beklemektedir. Bunlardan biri seçimde oy verilecek partinin seçilmesi, ikincisi de oy verilecek adayın belirlenmesidir.

Bilinçli seçmen partisini belirlerken öncelikle ülke bütünlüğü ve halkın mutluluğunu önde tutan ve bunun içinde çaba gösteren parti veya partileri seçmek zorundadır....

Daha önce oy verdiği partiye bağlı kalmak bir onur, bir dürüstlük, bir kişilik ölçüsü değildir. Döneklik hiç değildir....

Ülkem için en doğru olanı yapmak zorundayım düşüncesi baskın olmalıdır...

Siyasi parti seçerken seçilecek partinin ülke sorunları için ürettiği çözümleri, hazırladığı tasarıları da gözden geçirmek zorundadır seçmen....

Ayrıca, bilinçli seçmen olabilmek için önce Kıbrıs Türk kültürünün özelliklerini bilmek gerekir. Seçilen temsilcilerin her şeyden önce bizi biz yapan değerlerden haberli olması gerekir.

Öyleyse seçmenin gözönüne alması gereken ilk ölçüt, seçtiği kişinin kendi değerlerini taşıyıp taşımadığı hususudur. Bilindiği gibi bir toplumu yaşatan, toplumsal sürekliliğini sağlayan ve mutlu eden kültürüdür.

Daha açık söylemek gerekirse, seçilecek kişiler seçenlerin diline, geleneklerine, tarihine, yaşam biçimine, inançlarına, zevk ve eğilimlerine sahip kişiler mi, bu değerleri önemseyen ve bunlara bağlı kişiler mi, hususları gözetilmelidir. Bilinçli seçmenin ilk önem vermesi gereken ölçüt toplumsal kültürdür.

Bu kez lütfen....

İyi bir değerlendirme yapalım...

‘’AYNI NEHİRDE İKİ KEZ YIKANILMAZ’’