ABD’li Türk dizisi tutkunları, Facebook'ta kurulan Turkish Dramas Appreciation Group’ta (TDAG) bir araya geldi. Amerikalılar, bu grupta dizilere dair sohbet ediyor, oyuncularla ilgili son haberleri paylaşıyorlar. Gerçek hayatta da sık sık buluşan grup üyeleri, geziler düzenleyip ülkemizi ziyaret etmeyi de ihmal etmiyorlar. ABD’liler Türk dizilerini başta Netflix olmak üzere çeşitli internet servisleri sayesinde İngilizce altyazıyla izliyor.

Peki, dizilerimiz ABD'de neden bu kadar beğeniliyor? Pamela, Marlena ve Adrienne, Türk dizilerini izlerken neler hissediyor? Kültürümüz ve insanımız hakkındaki düşünceleri ne? Bu soruların yanıtlarını merak ediyorsanız, gelin onlara kulak verelim.

KIZINI TÜRK SEVGİSİYLE YETİŞTİRİYOR 

Chicago'da yaşayan 34 yaşındaki Marlena Gibson, üniversitedeyken Film Çalışmaları üzerine eğitim almış. Başka bir deyişle ‘okullu' bir Türk dizisi tutkunu. Lisanslı bir rehabilitasyon danışmanı olan Marlena, freelance çalışıyor ve çoğunlukla tazminat davalarında değerlendirilmeye sunulmak üzere uzman raporları hazırlıyor. Aynı zamanda muhasebeci olmak için dersler alıyor.

Türk yapımlarıyla 2016 yılında Netflix sayesinde tanışan Marlena, dizilerimizi neden sevdiğini şöyle anlatıyor: “Türk dizilerinde duygulara çok önem veriliyor. Hem iyi hem de kötü karakterleri hangi unsurların motive ettiği detaylı bir şekilde anlatılıyor. Ayrıca oyuncular en az Hollywood yıldızları kadar yetenekli. Duygu dolu bir hikayedeki karakterleri canlandırmak ileri düzeyde yetenek gerektiriyor ve Türk yıldızların çoğu bunu gayet iyi başarıyor.”

Marlena Gibson

Dizileri izledikçe kültürümüze daha da fazla ilgi duymaya başlayan Marlena, TDAG'nin diğer yöneticileriyle birlikte iki Türkiye gezisi organize etmiş. 50'nin üzerinde grup üyesinin katıldığı bu gezilerde İstanbul, Ankara, Antalya, Kaş, Kapadokya ve Efes başta olmak üzere ülkemizin pek çok önemli noktasını ziyaret etmişler. Marlena, gezilerin üzerinde yarattığı etkiyi şöyle anlatıyor: Türk kültürü güzelliklerle dolu. Türkler hayatım boyunca karşılaştığım en nazik, sevgi dolu ve dost canlısı insanlar. Ülkenizin ne kadar muhteşem bir yer olduğunu her fırsatta insanlara anlatıyorum. Hatta Türkler veya Müslümanlar hakkında olumsuz klişelerle karşılaştığımızda bunların doğru olmadığını da belirtiyorum. Onlara Türkiye gezilerimizden fotoğraflar gösteriyor, etkinliklerimizi anlatıyorum.”

KIZININ HAYALİ KAPADOKYA'YI GÖRMEK

Düzenli olarak diğer TDAG üyeleriyle bir araya gelen Marlena, Türkiye sevgisini 5 yaşındaki kızına da aşılamış: “Türkiye'ye ilgim öyle büyük boyutta ki, kızım dünyada İngilizce konuşmayan herkesin Türkçe konuştuğuna inanıyor. Hatta kızdığı zaman bana Türkçe olarak ‘Off ya!' diyor. En büyük isteği ise “balonla uçmak” için Kapadokya’ya gitmek.

Marlena, sözlerini şöyle noktalıyor: Dizi tutkunları arasında tıpkı Türkler gibi yaşayan pek çok kişi var. Türkçe öğreniyor, evlerini Türk halılarıyla donatıyorlar. Hatta duvarlarına nazarlık asıp, çayı ince belli bardakta içenler bile var. Şu an sahip olduğum en güzel dostluklardan bazılarını Türkiye ve Türk yapımları sayesinde kurdum. Çünkü bu dizilerde insanlar arasındaki engelleri yıkan bir şeyler var.”

Marlena, şu sıralar Netflix'te Kara Para Aşk’ı izliyor. En sevdiği Türk dizileri ise Gönül, Çalıkuşu ve Söz…

100’ÜN ÜZERİNDE TÜRK DİZİSİ BİTİRDİ

60 yaşındaki Pamela Hemphill, ABD'nin güneydoğusunda, ‘Manolya Eyaleti' lakaplı Mississippi eyaletinde yaşıyor. Bir süre önce emekli olan Pamela, halen Federal Hükümet Eğitim Bakanlığı için proje bazlı çalışmalar yürütüyor. Türk dizileriyle tanışması ise kişisel geçmişinin zorlu bir dönemine; yıllar önce geçirdiği bir rahatsızlığın ardından evde istirahat ettiği günlere denk gelmiş. İnanılması güç ama Pamela o günden bu yana 100'ün üzerinde Türk dizisi bitirmiş. Daha fazlasını izlemeye de kararlı. “Netflix'teki favorim Türk dizileri. Her gün hesabıma girip yeni dizi eklenip eklenmediğini kontrol ediyorum” diyor.

Pamela, Türk dizilerini cazip kılan bazı özellikleri şöyle anlatıyor: “En çok dikkatimi çeken noktalardan biri, dizilerinizde yalnızca oyuncuların değil, kamera arkasındaki ekiplerin de çok yetenekli olması. Yönetmenlerin, senaristlerin ve dizi müziklerini yapan kişileri çok yaratıcı buluyorum. Yeteneklerini hayranlıkla izliyorum.”

Elbette bu dizi merakı, Pamela'nın ülkemize ve kültürümüze ilgi duymaya başlamasına da neden olmuş. “Dizileri izlemeye başlamadan önce Türkiye hakkındaki bilgilerim tarih derslerinde öğrendiklerimle sınırlıydı. Şimdiyse kültürünüzü, insanlarınızı, dilinizi araştırıyorum ve her geçen gün daha fazla şey öğreniyorum” diyen Pamela online uygulamalar aracılığıyla Türkçe öğrenmeye de başlamış. Aksanı henüz istediği seviyede olmasa da, dilimizi öğrenmenin kendisini mutlu ettiğini söylüyor. Hatta Türk dizilerini Netflix'te İngilizce altyazıyla izlemek de Türkçe öğrenmesine destek oluyormuş.

OĞLUNA DOĞUM GÜNÜNDE TÜRK KAHVESİ SETİ ALDI

TDAG başta olmak üzere üye olduğu Facebook gruplarında her gün dünyanın farklı köşelerindeki Türk dizisi meraklılarıyla konuşan Pamela, oğlunu ve oğlunun arkadaşlarını da dizilerimizin renkli dünyasıyla tanıştırmış. Pamela, bu ortak tutkularını şöyle anlatıyor: “Oğluma 30. doğum günü için ne hediye istediğini sorduğumda, cevabı ‘Türkiye’den bir Türk kahvesi seti' oldu. Ben de tabii ki Türkiye'ye son gelişimde onun için bunu aldım. Oğlum doktor ve her hafta çok sayıda hastayı tedavi ediyor. Hafta sonlarında ise artık dinlenmek için Türk kahvesi eşliğinde en sevdiği Türk dizilerini izliyor.”

Pamela, şu sıralar Pek Yakında’yı izliyor. Favori Türk dizilerinden bazıları ise Kurt Seyit ve Şura, Diriliş: Ertuğrul, Kış Güneşi…

AKRABALARINI TÜRK DİZİLERİYLE TANIŞTIRDI

Miami'de yaşayan Adrienne Luedeking, dizilerin dünyasına yabancı değil. Küçüklüğünden beri oyunculuğa merak duyan genç iş kadını, bir süre Los Angeles'ta yaşamış ve sektörün kalbinin attığı Hollywood'daki Amerikan Dramatik Sanatlar Akademisi'nde eğitim almış. Şimdiyse kadınların evlerinden freelance çalışabilmelerini sağlayan çevrimiçi bir hizmet sunuyor. Ayrıca serbest çalışmanın incelikleri üzerine profesyonel bir blog yazıyor.

24 yaşındaki Adrienne, bir süre önce en yakın arkadaşının tavsiyesi üzerine Türk dizilerini izlemeye başlamış ve o günden bu yana dizilerimizi izlemeden tek bir gün bile geçirmemiş. Hatta başta babası ve amcası olmak üzere aile üyelerini ve ABD, İtalya ve Nikaragua'daki akrabalarını da dizilerimizle tanıştırmış.

Adrienne Luedeking

HAFTADA İKİ KEZ TÜRKÇE DERSİ ALIYOR

Adrienne'e göre Türk dizilerinin en büyük farkı, çok yönlü hikayeleri ayrıntılı bir şekilde anlatmaları. Bunun hem akla ve yüreğe hitap eden hem de eğlence temalı diziler için geçerli bir özellik olduğunu söylüyor. Diğer yandan izlediği diziler, Adrienne'in kültürümüzle tanışmasına da aracı olmuş: “Dizileri izlemeye başlamadan önce Türkiye hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Sonrasında ilgim ne kadar mı arttı? Şu kadarını söyleyeyim. İnternette tanıştığım, benim gibi dizileri izleyen 40 harika Amerikalı ve İngiliz kadınla geçen ay ilk defa Türkiye'ye gittik ve iki hafta kaldık. Harika zaman geçirdik! Ayrıca 2020 için bir seyahat rezervasyonu yaptım ve haftada iki kez Türkçe dersi alıyorum. Türk kültürüne olan ilgimin kesinlikle hayatımın büyük bir parçası haline geldiği söylenebilir!

Adrienne, şu anda Kara Para Aşk dizisini izliyor. Favori Türk dizileri de şöyle: Fi, Karadayı, Aşk-ı Memnu…