Acaba mı?
Bu sıralar sosyal medyada ne çok ölüm haberleri yer alıyor hiç dikkat ettiniz mi? Çınarlarımız 3’er 5’er veda ediyorlar hayata! Sanki ciddi bir ölüm yoğunluğu yaşanıyor!
“Evde kal” çağrılarına uyuyor ve evde kalıyoruz. Her ne kadar da kendimizi meşgul edecek başka uğraşılar da yaratıyor olsak da, sosyal medyadan yararlanma oranımız eskinden fazladır bu sıralarda.
Abartısız söylüyorum, her gün 3-5 hatta daha fazla ölüm duyurusu görüyorum. Çarşamba akşamı gördüğüm bir haberle birlikte bu normal gibi görünen ölüm yoğunluğu konusu aklıma iyice takıldı. Acaba mı?
Bu şüphenin üzerine gitmenin bile beni endişeye sürüklediğini itiraf etmeliyim. Çarşamba akşamı gördüğüm haber İskele İlçemizden bir hasta (prostat ameliyatı olmak için) Mağusa Devlet Hastanesine gitmiş. Hastanede ameliyat öncesi rutin tetkikler yapılırken hastanın korona virüslü olduğu tespit edilmiş. Beraberindeki eşine de test yapılmış, o da virüslü bulunmuş. Gün içinde Sağlık Bakanı tarafından yapılan açıklamada 2 korona virüs vakası tespit edildiği duyurulmuştu. Bu 2 vakaya ilaveten 1 de Girne’deki vaka ile bir günde vaka sayısı 5’e çıkmış oldu. Dün ise yeni vakaya rastlanmadığı açıklandı.
Sağlık Bakanımız Sayın Pilli birkaç gün önce basına açıklama yaptığı sırada kendisine yönelik yaygın test yapmadığı yönündeki eleştirileri yanıtlarken, iki önemli şey söylemişti. Bunların ilki; bakanlığın elinde sınırlı miktarda test kiti olduğu, ikincisi ise; yaygın test yapıldığında tespit edilecek vaka sayısının artacağı ve bu hastalara yetecek hastane ve solunum cihazına sahip olmadığı idi.
İşte, acaba mı diye takıldığım nokta tam da burasıdır. Yani yaygın test yapılmadığı için vaka sayısı ve buna bağlı olarak ölüm sayısı az mı görünüyor!
Prostat ameliyatı için kendi ayağıyla hastaneye giden İskeleli yurttaşımız eğer hastaneye gitmeseydi korona virüslü olduğu bilinmeyecekti. O karı koca virüsü kimden kaptı bilinmiyor. Virüsü kaptıktan sonra kimlere yaydı o da bilinmiyor! Kuzey Kıbrıs’ta korona virüs taşıyan kaç kişi var bilinmiyor.
Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi pandemi(salgın) hastanesi yapıldığı için salgın dışında hastalanan yurttaşların gidebileceği tam teşekküllü devlet hastanesi kalmadı. Bu yüzden insanlarımız, özellikle yaşlılarımız hastaneye gidemiyor. Ölümlerin artış nedenlerinden biri de bu mu acaba? Ölümlerin artış nedenlerinden bir diğeri de tespit edilmeyen korona virüs müdür?
Bu yazımın amacı panik yaratmak asla değildir. Sadece kaygılarımı paylaşmak istedim. Kim bilir belki iş başındaki birilerinin dikkati çeker de üzerine gider diye. Umut işte. Her hal ve şartta umudu yaşatmak gerek.
YAZIYA YORUM KAT