Ah her şeyi ile güzel tüten ülkem
Şöyle bir çocukluk günlerime baktığım zaman ülkede huzur vardı o yıllarda. Her taraf temizdi.
Herhangi bir olay mesela pek yaşanmazdı o yıllarda.
Öldürme, cinayet, hırsızlık, bunlar yoktu. Sükunet vardı o yıllarımızda.
Huzur vardı.
Polisimiz o yıllarda silahsız olarak görev yapıyordu. Çünkü o yıllarda hadise yaşanmaz, toplum ise bir birini bilirdi. Kimse kimseye zarar vermek peşinde değildi. Yıllar, o çocukluk yıllarımız geçtiğinde ülke adeta tehlikeli bir hale getirilmiş oldu. Polis artık ülkede var olan suç unsurlarına karşın silah üzerinde görevine başlamak durumuna getirildi. Eskiden polisler aslında çok da disiplinli ve aynı zamanda insana nasıl hitap edeceğini bilenlerdi.
O günlerden bugüne şimdi hiç bir eser maalesef kalmadı. Herkes güvenliği için endişe içinde ve ne olacak bugün ülkede diye korkar bir durum yaratıldı. Git gide polisin değiştiğini de görüyor olduk. Her türlü kirli işlere alet olanı da bugün ayrıca yaşar hale geldik, getirildik. O eski günlerde her hangi bir iş insanın ne belinde tabancası vardı, ne onu koruyacak birçok korumları vardı.
Çünkü o yıllarda iş insanları dürüst şekilde çalışıyordu. Kafalarında çalma, çırpma diye bir şey yoktu. O günlerden bugünlere çok kötü şeyler gelip dayandı ülkeye. Çok iyi hatırlarım polis geldi mi mahallemize herkes de bir korku vardı. Ne oldu diye herkes endişe içinde olurdu. Aslında bu korku ve endişe terbiye yüzündendi. Oysa şimdi yoktur böyle bir şey.
O yıllarda ülke temizdi.
Ínsan temizdi.
Polis temizdi.
Adalet temizdi.
Kirli bir yapı yoktu.
Ama bugün kirli işler, mafya işleri adeta her tarafı sarmış durumda.
Bugün polise güvenilmez durma geldik.
Adalete de öyle.
Ne kadar çok insan karakolda polisin gözü önünde ölüyordu değil mi?
Nasıl güven olunacak polise?
Mümkün değildir açıkçası bu yaşananların ardından.
Hele de linç etmeye gidenleri polisin sadece seyretmesine ne demeli.
Afrika gazetesine bunlar yapıldı o emniyet gücü dediğimiz insanların gözleri önünde.
Evet bunların hiç biri yoktu o çocukluk yıllarımızda güzelim ülkemizde. Oysa bugün tam anlamıyla çirkef içine döndü ülke.
Ne hale geldik değil mi?
Polis kara çarşaf'lı kadınların fotoğrafını çeken gazeteciyi tutuklayıp da hücreye atılıyor ama diğer yandan olay çıkartarak insanları hastanelik eden iş adamını polis karakolda değil de özel hastanede tutuyor.
Ona karakol değil özel hastane.
Ayrıca bu polisimiz devlet hastanesinde tutulan iş adamını özel hastaneye de kaçırıyor.
Evet bunları da yaşamış oluyoruz.
Soruyorum:
Nasıl ve ne şekilde güveneceğiz polise?
Adeta ülkenin içerisinde güç ve para galip hale gelmiştir.
Güçlü olan kazanıyor.
Ve tabi ki her bir yerleri de susturmuş oluyor.
Ne demek polis bir suçluyu devlet hastanesinden özel hastaneye kaçıracak.
Polis çete mi?
Polis adalete çalışmayacak mı?
Nedir tüm bunlar?
Neler yaşıyoruz ve ne hale geldik.
Evet ne acıdır ki o eski ülkem yok, o çocukluk günlerimin temiz ülkesi yok. Bugün her şeyine kadar çirkef içine batmış bir ülke var.
Ah o çocukluk ülkem.
Ah her şeyi ile güzel tüten ülkem.
Nerdesin.
Nerde.
YAZIYA YORUM KAT