Akıllı telefonların hayatımıza girmesiyle birlikte hayatımızın daha kolay, daha yaşanılır olduğu doğru. Peki bu küçük kurtarıcımız hayatımızı kolaylaştırdığı kadar bizi kendine bağımlı da ediyor mu? Hadi gelin küçük bir test yapalım. Akıllı telefon kullandığınız için planladığınız işleri aksattığınız, yapmakta olduğunuz işleri tamamlamakta güçlük çektiğiniz, günlük yaşamınızı aksatmasına sebep olmasına rağmen akıllı telefonunuzdan vazgeçemediğiniz oluyor mu? Peki telefonunuzun yanınızda olmamasına tahammül edemediğiniz, telefonunuz yanınızda olmadığında sinirli hissettiğiniz, telefonunuzu düşündüğünüzden daha sık kullandığınız oluyor mu? Bu soruların çoğunluğuna evet diyorsanız üzgünüm, siz de akıllı telefon bağımlısı olabilirsiniz. Hatta bu bağımlılığın ve telefondan uzak kalma korkusunun yeni bir ismi var artık, nomofobi. Nomofobi, yani no-mobile-phone phobia, aslında telefonunuzun yanınızda olmamasının kişide yarattığı gerginliğe verildiği isim.

Her çeşit bağımlılığın kişide olumsuz etkilere sebep olduğu gibi akıllı telefon bağımlılığı da bağımlı olan kişide çeşitli olumsuz etkiler bırakmakta, fakat akıllı telefon bağımlılığı fiziksel bir bağımlılık olmadığı için bağımlılar tarafından kabul edilmesi çok daha zor olmaktadır. Akıllı telefon kullanımı günden güne arttıkça da bu gizli tehlike olan bağımlılığın günden güze hızla artması pek tabii ki kaçınılmaz olacaktır.

Akıllı telefon bağımlılığı fiziksel bir bağımlılık gibi yoksunluk belirtilerine sebep olmakta, kişi telefonunu kontrol edemediğinde kendini rahatsız hissetmekte, ancak telefonu yanında olduğunda ve sosyal medyasını kontrol edebildiğinde kendisini rahatlamış hissetmektedir. Bağımlı kişi akıllı telefonuna çok fazla zaman ayırdığı için işlerini yapamamakta ya da sonlandıramamaktadır. Bu bağımlılığa bir diğer örneği ise araç kullanırken telefon kullanmaktan vazgeçmeyen kişiler oluşturmaktadır. Kişi aynı fiziksel bağımlılıklardaki gibi, bu alışkanlığının kazalar, cezalar gibi kötü sonuçlar doğurabileceğini biliyor olmasına rağmen bu alışkanlığından kendini alıkoyamamakta ve akıllı telefonunu kullanmaya devam etmektedir.

Akıllı telefon bağımlılığının tedavisinde yine tüm bağımlılıklar gibi psikoterapi önemli bir yer tutmaktadır. Bunun için öncelikle kişinin sorununu kabul etmesi ve üstesinden gelmek adına tedaviye gönüllü olması gerekmektedir. Eğer bağımlı olmadığınızı fakat bu durumun günlük hayattaki işlerinize olumsuz yönde etkisinin olduğunu düşünüyorsanız akıllı telefonunuzda bildirimleri kapatabilir, çok fazla kullandığınız ve gündelik hayatta işlerinizi yapmanıza engel olan uygulamaları kaldırabilir, bir işe odaklanmanız gerektiğinde telefonunuzu uçuş moduna alabilir, ya da akıllı telefonunuzdan kurtulmaya çalışırken yine akıllı telefonunuzun yardımına koşup herhangi bir “bırakma uygulaması” yükleyebilirsiniz.  Bırakma uygulamaları sayesinde telefonunuzu ne sıklıkla kullandığınız, daha çok hangi uygulamalara zaman harcadığınız kontrol edilebiliyor ve uygulama sizin belirlediğiniz zaman diliminde telefonu kilitliyor. Bu sayede akıllı telefonunuza ara verip gündelik hayatınıza devam edebiliyorsunuz.

Bu öneriler de sorununuza çözüm olamıyorsa ve başta sorduğumuz sorulara genellikle evet demişseniz akıllı telefon bağımlısı olabileceğinizi unutmayıp, bu bağımlılıktan kurtulmak adına uzman yardımına gitmeyi düşünmelisiniz.