Akıncı'nın borcu vardı, hepsi o kadar!
UBP Lefkoşa Belediye Başkan adayı Hasan Sertoğlu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın TDP Lefkoşa Belediye Başkan adayı Mehmet Harmancı'nın propagandasını yaptığını iddia ediyor. Akıncı, kapı kapı Harmancı için geziyor. Telefonla arıyor.
Yani kısacası hiç boş durmuyor.
Íddia bu yönde!
Peki, bu iddia karşısında Akıncı neden susuyor?
Evet, benim bildiğim susmak kabullenmek demektir.
Aklıma Rauf Raif Denktaş geldi. Geçmişte bunları çok yaşamıştık onunla birlikte.
Denktaş sürekli seçimlere müdahil olmuştu.
O da UBP için çok koşturuyordu. Ama Akıncı gibi bu işleri gizliden gizliye yapmıyordur. O açık açık oynuyordu. Kimseyi de takmıyordu.
Yani tarafsızlık anlayışı yoktu. Bağımsız değil, bağımlı bir cumhurbaşkanı oldu. UBP'nin hep arkasında durdu. Onu zamanla çok eleştirdiğimiz oldu. Ama o hep açık açık müdahale etti. Gizli gizli değil, açık açık. Kimseyi takmadı. Çünkü UBP onun kurduğu partiydi. Partisi adına cumhurbaşkanlığını hep kullandı.
Her neyse...
Denktaş zamanında böyle biriydi...
Bugün ise ona hemen hemen benzeyen bir Akıncı söz konusu...
Benzeyen derken, Kıbrıs konusunda tutuğu, izlediği yol...
Türkiye'siz olmaz dediği...
Her görüşmelerden önce Ankara'nın emrini alan...
Neyse, bunları geçelim...
Gelelim konumuz olan Akıncı'nın Harmancı için kapı kapı gezmesi iddiasına...
Bir cumhurbaşkanı...
Geziyor...
Hem de bunlara zamanında karşı duran ve eleştirip de tepki gösteren Cumhurbaşkanı...
Şimdi ise tam tersi...
Siyaset böyle mi yoksa...
Hayır, hayır, siyaset böyle olmaması gerekir...
Evet...
Partim benim seçildikten sonra yoktur diyen ve herkesi aynı şekilde kucaklayacak olan Akıncı, ne yapıyor değil mi?
Bu mudur tarafsızlık?
Tarafsız kalacağım diyen Akıncı şimdi bu şekilde seçimlere karışıyor...
Belkide bu bir karışma değildir ona göre...
Bu bir diyet ödeme sayılır belkide onun için...
Akıncı'nın seçilmesi adına Harman'cı onun için gece gündüz demedi çalıştı... Parti içerisinde en fazla çalışan o olmuştu... Bu yüzden Akıncı bunu bir borç olarak görmüştür belkide... Bu borca karşılık o da aynı şekilde çalışıyor. Tarafsız durmak olmaz değil mi? Bir borç varsa o da ödenmelidir. O yüzden Akıncı kimseyi takmaya bilir... Belki de baskı unsuru da olabilir kazandırmak için! Bir takım vaatler de verebilir... Sarayın nimetlerini de kullana bilir... Yeter ki onun için çalışan birisine o da çalışsın ve kazandırsın...
Evet, seçime baskı müdahale saymayın siz Akıncı'nın yaptıklarını...
Bunu siz bir borç ödeme sayın...
Borcu vardı ve borcu için çalışıyor...
Hepsi o kadar!
YAZIYA YORUM KAT