Türkiye Cumhuriyeti (TC) İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Salı akşamı Ukrayna Başsavcısı Yuriy Lutsenko ve beraberindeki heyeti makamındaki kabulü sırasında açıklama yaparken Kıbrıs’la ilgili müjdeli haberi de verdi!

TC İçişleri Bakanı Soylu açıklamasında, “KKTC’ye yaklaşık 50 milyon TL, 16 milyon dolar civarında bir kent güvenliği yönetim sistemi yatırımı yapılması konusunda protokol imzaladık” diyerek KKTC İçişleri Bakanı Kutlu Evren ve heyetiyle yaptığı toplantıda elde ettiği başarıyı kamuoyuna duyurmanın keyfini yaşadı.

Bu konu Kıbrıslı Türk toplumunun gündemine imzalar atıldıktan sonra geldi. Bundan önce kimsenin böyle konudan haberi bile yoktu. Kuzey Kıbrıs’a MOBESE cihazları kuralım mı? Böyel bir şeye ihtiyacımız var mıdır? Gibi konuşlar hiç konuşulmadı. Hiçbir devlet hükümet organında ele alınıp tartışılmadı. Muhalefetten olumlu ya da olumsuz hiçbir görüş verilmedi.

İçişleri Bakanı Ankara’ya davet edildi ve protokol önüne konup imzalatıldı.

İşte KKTC gerçeğimiz bu! TC ile KKTC arasındaki ilişki geleneği de bu!

Nedir bu MOBESE denen şey bir de ona bakalım. İnternette elde ettiğim bilgiler şunlar:

“Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu (MOBESE), Polis araçları için tasarlanmış iletişim altyapısı olarak GPRS teknolojisini kullanan, yazılım ve mobil donanım birimlerinden oluşan, Coğrafi Bilgi ve Bilgi Yönetim Sistemlerinin (GIS / MIS) entegrasyonudur.

Fakat Mobese bu anlamının dışında amaçlar için kullanılmakta ve tanıtılmaktadır. Mobese kurulduğu bölge için kamera ile görüntüleme esasına dayalı güvenlik amaçlı kullanılan sisteme verilen isimdir. Kamera görüntüleme sistemi de diyebileceğimiz Mobese kurulduğu alandaki görüntüleme alt yapısı sayesinde bölgede oluşmakta olan olayların oluşumu anında kolayca gözlenmesine olanak verdiği gibi görüntüleri kayıt altına alarak daha sonra etraflıca incelenmesini sağlamaktadır.

Mobese yapısal olarak kablo ağı üzerinde durmak zorunda değildir. Micro dalga teknolojisi sayesinde uzak noktalarda görüntü kaybına uğramaksızın kablosuz iletişime kolaylıkla izin verir. Hatta çok yeni bir teknoloji olan Wi-max (kablosuz digital erişim) teknolojisini destekleyerek daha güvenle daha uzağa veri aktarmaya da olanak verir.

Bölge görüntüleme sistemi, yapılacak toplantı ve gösterilerde, kimlik tespitine yönelik olarak kullanılabilecektir. Plaka tanıma sistemleri ile entegre olarak çalıştırılabilecektir.”

Toplumsal olaylar ve gösterilerde, bölge görüntüleme sistemi ile bölge hakkında ayrıntılı bilgi alınarak, güvenlik önlemleri ile ilgili kararların hızlı şekilde alınması sağlanacaktır.

Anlaşılan şudur ki, Türkiye Kıbrıs’ın Kuzeyinde var olan bilgi alma (istihbarat) ağını daha da güçlendiriyor. Kıbrıs’ın demokratik geleneğinde meydanlara yürüyüp hak arama vardır. Senddikalar zaman zaman Meclis önüne yürü, Çiftçi veya hayvan üreticisi birlikleri zaman zaman Meclis veya Başbakanlık önünde araçlı eylem yapar. Hatta esnaf veya müteahhit örgütleri de ihtiyaç duyduğunda benzer eylemler yaparlar.

Şimdiye kadar bu eylemlere katılan örgütlerin adları ve lider kadroların isimleri belirlenmekteydi. Türkiye bizi düşünmüş ve 50 milyon Lira para ayırarak bundan sonraki eylemlerde artık tek tek kimlerin katıldığını, araçlarının plaka numaralarının ve markalarının ne olduğunu da belirleyecek bir kamera gözetlemem sistemi kurmaya karar vermiş.

Resmen açıklanmadı ama haberin veriliş şeklinden anlaşıldığı üzere MOBESE kameralarının yerleştirileceği yerler de önceden Türkiye makamları tarafından belirlenmiş olmalı. Çünkü yerleştirilecek kamera sayısını 169 olarak açıkladılar.

Bu kameraların önemli bir kısmı Meclis-Elçilik önü, Başbakanlık önü, Eğitim Bakanlığı önü, İnönü Meydanı ve bunlar gibi demokratik eylemlerin yapıldığı yerlere yerleştirildiğini yakın zamanda hep birlikte göreceğiz.

Ne demişti TC Başbakanı Yıldırım KKTC ziyareti sırasında?

Türkiye’de ne varsa KKTC’de de olacak.

Oluyor işte!

TC’deki AKP iktidarı, bizi gözetleyerek kendine benzetmeye çalışıyor!