KKTC ile Türkiye arasında işbirliği yapılıyor.
Nedir bu iş birliği?
Íki ülke arasında giriş ve çıkışlar da "sakıncalılar" yakalanacak mış.
Bu yüzden imzalar atılıyor.
Türkiye'de var olan diktatörlük burada nasıl bir sakıncalılar anlaşmasına imza attılar dersiniz?
Bu sakıncalı dedikleri şeyler nelerdir?
Nedir bu sakıncalılar anlaşması?
Bizim neyimiz sakıncalı görünüyor?
Türkiye'nin sakıncalı şeyleri nelerdir?
Biz, neleri sakıncalı gördük ise sizde aynı şekilde sakıncalı göreceksin mi diye imzalar atıldı?
Listeyi biz belirleyeceğiz diyor Soylu ve Ayşegül Kadri'de buna itiraz dahi etmiyor.
Neden itiraz etsin ki.
Emir demiri keser.
Her neyse.
Sakıncalı olanlar herhalde Türkiye'de yer alan Erdoğan rejimine karşı mücadele gösteren kişilerdir.
Mesela alınız ele bir HDP'yi. Bunun yanında Demirbaş ve son günlerde haklarında soruşturma yapılan eski sanatçılardan Metin Akpınar, Müjdat Gezen ve ayrıca hapse girip çıkan Atilla Taş sanatçı kişiler ve onlar gibi birçok profesör, gazeteci, doktor, hakim, avukat gibi kişiler ülkemize giremez denilecek ve  ülkeye alınmayacaklar.
Neden? 
Sakıncalı oldukları için.
Sakıncalıkları ne?
Tayyip rejimine karşı düşünce ve görüş belirttikleri için.
Bizlerde buna katılarak onları ülkeye sokmayacağız öyle mi?
Evet öyle!
Çünkü buradaki siyasi irade ne acıdır ki geçmiş yönetimler gibi burayı sadece bir alt yönetim olarak kullanıyor. Hiç bir zamanda üst yönetim olacağız demiyorlar.
Ve açıkçası kapılarımıza verilecek olan tüm listeleri sakıncalı olarak kabul ederek ülkeye girmelerine izin verilmeyecek.
Türkiye de demokrasi yok!
Burada var mı?
Bu şekilde olmadığını göreceğiz.
Hatta bu şekilde hareket eden ve imza atan hükümetin bakanlığı olarak demokrasinin olmadığını göstermiş oldu.
Buranın demokrasisi diktatör rejimi ile ele alınmış oldu.
Atılan imzalar ile nasılda burada bir diktatörlüğü kabul eden ve onun emirlerini uygulayan kulları olduklarını görmüş olduk.
Eğer ki evinde bir kitap bulundurdu diye
tutuklanıyorsa vatandaş ve yine şarkı dinledi diye tutuklanıyorsa, o zaman burada Türkiye'nin diktatörlük rejiminin çalışmasıdır.
Burada ayrı rejim ve demokratik sayılan sistemin olmadığı, olamayacağı bu şekilde atılan imzalar ile daha da bariz hale getirilmiş olacaktır.
Kürtçe şarkı söyledi diye sakıncalı olacak.
Yine farklı kitap okudu diye yine sakıncalı sayılacak.
Bu tip düşünce, düşünceye karşı gelmek ve demokratik insan haklarını yok etmektir.
Evet ülkemizde koalisyon hükümeti bunlara katılarak imza koyuyor.
Oysa bizlerin istediği can, namus ve mal güvendiğimizdir.
Buraya girenlerin kimlikle değil, pasaportla girmeleri gerekmektedir. Buraya girerken cebine bakılması, nerede, hangi otelde kimin yanında kalacak diye sorulmasıdır. Ama maalesef hükümet alt yönetim olduğu için bunları yerine getirip de imza koyamıyor.
Yazık!