Sn.Tatar ve ona talimatı verenler Cenevre’de BM Genel Sekreterinin önerdiği 5+1’,n dışına çıkarak masaya yen, sözde çözüm önerisi sundular. Arkasından da Tatar şu açıklamayı yaptı.

"Dünyaya sesimizi duyurduk. Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşma olacaksa, egemen eşitliğin ve eşit uluslararası statümüzü yansıtmak için BM yetkisi değişmelidir. Devletten devlete yapılacak görüşmelerle adil ve kalıcı anlaşma sağlanabilir. 

Halbuki yapılan bu öneri masada sadece yıllardır tanımadığı Kıbrıs Cumhuriyeti ile siyasal ve ticari ilişkiler yürüten TC ile Anastasiyadis’in çıkarına yapılan bir öneri paleti.

Amaç tamamı ile kaos ve çözümsüzlük için yapılan bir öneri olmaktan öteye gidecek bir öneriden başka bir şey ifade etmiyor.

Sunulan 6 maddelik önerinin birinci maddesinde bu önerileri BM Genel Sekreterinin öneri haline getirmesi ve önceki BM kararlarının iptali isteniyor.

Güvenlik konseyinin hiçbir üyesi ile görüşülmeden ve hiçbir BM üyesi ülke ile mutabakat sağlamadan bunun istenmesi tam bir aymazlık.

Amaç çözümü hızlandırmak olsaydı altında TC’nin da imzası ve onayı olan 1964’de alınmış ve adada Kıbrıs Cumhuriyetini tanıyan ve de Rum’a temsili yet yetkisini veren 168 sayılı kararın iptalini talep edebilir.Bu karara bağlı olarak adada halen bulunan BM barış gücünün görev süresinin artık adada barış sağlandığı için görev süresinin sonlandırılmasını talep ederek siyasal alt yapısı olan ve de 1974 sonrası adada artık güvenlik sorunu kalmadığını ortaya koyan bir gerekçe koyabilirdi.

En azından böylesi bir talep Kıbrıs Türkünün adada 1960 Anayasasındaki hakları ile birlikte Kıbrıs Cumhuriyetinin AB dahil bütün uluslararası temsiliyette 1960 Anayasasındaki haklarını kullanmak amaçlanabilirdi.

Böyle damdan düşer gibi bu güne kadar Türkiye’nin ve Denktaş’ın önerisi ile BM’nin kabul ettiği ‘’Federal çözüm’’önerisine dinamit konmazdı.

Yazımın başlığı gibi amaç çözüm değil kaos yaratmak.

Bu şekilde Türkiye’nin adadaki varlığı daha da güçlenecek.Gayrı resmi ilhak durumu güçlenecek.Anastasiyadis ve Rumlar da rahat rahat adanın tüm nimetlerinde faydalanacak.

Biz Kıbrıs Türkü da TC+Kıbrıslı yandaşları ile birlikte açık hava hapishanesinde yaşamaya mahkûm edileceğiz.

Sonumuz mu? Karpzda Kıbrıs eşeklerinin yaladığı telli alana bize sosyal konut yapacaklar ve Amerika’daki Kızıl derililer ile Avustralya’daki Aborjinler gibi bizi Turizm için kullanacaklar.Tabi soyumuzu tüketmezlerse.