Anlamayadıklarımız.
Ne biçim bir ülkede yaşıyoruz.
Ne seçmen neyi seçtiğini, ne de seçilen neden seçildiğini bilir.
Hükümet olanlar da neden Hükümet olduklarının farkında değiller.
Seçilenler kendilerini herkesten üstün görürler.
Kabineye girenler sanki konularında uzman onlar. Ne yasalar ne de Anayasa onların umurunda değil.(Olsaydı binin üzerinde anayasaya aykırı istihdam yapıp sonra da kadrolanmaları Anayasaya aykırıdır diye onları mağdur etmezlerdi)
Ha seçenler kimi ne için seçerler?
Uzman oldukları için mi? Halka Hizmet aşkı için yanıp tutuştukları için mi? Bunlar hiç önemli değil seçmen eşine dostuna ona bedava bakan Doktoruna, ona menfaat vadeden adaya, son seçimlerde iyice ayyuka çıkan paraya karşılık sandığa giderler.
İdeolojileri doğrultusunda oy kullananlar bence %15’i geçmez.
Rahmetli Denktaş ile bir sohbetimizde ona ‘’Çok akıllıdan az akıllığa kurduğu düzeni’’anlatmıştım.
Çok akıllı bir Cumhurbaşkanı
Cumhurbaşkanı olamayacak kadar akıllı Başbakan
Başbakan olamayacak kadar akıllı Milletvekilleri
Milletvekili olamayacak kadar akıllı Müsteşar.
Müsteşar olamayacak kadar akıllı Müdür..
Bu böyle aşağıya doğru devam eder ..
O da sormuştu bu sistemde akıllı yok mu?
Elbette var vatandaşla muhatap olan memur. İşini yapar yapığı işlerdeki aksaklıkları amirleri ile paylaşır. Amiri da yukarıdaki silsile ile en yukarıya ulaştırıncaya kadar yıllar geçer ve önemini kaybeder.
Bu son kabine galiba bizim bu kurulu düzeni artık ortadan kaldıracak.
Bir zamanlar ‘’Emret komutanım ‘’devrini yaşamıştık.
Şimdi da ‘’Emret Tayyip bey’’devrini yaşayacağız.
Eskiden askeri karargâhlar önünde oluşan kuyruklar şimdi de Cami ve dergâhların önünde kuyruk oluşturacakların devri başlayacak.
YAZIYA YORUM KAT