Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu Mont Pelerin görüşmeleri sonrası KKTC’ye geldi.

25.11.2016 tarihi itibarı ile önce Cumhurbaşkanı Akıncı ile başlayan toplantısı sonrasın sırası ile Başbakan, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı ile devam etti ardından da CTP ve TDP başkanları da toplantıya dâhil edildi.

Toplantı sonrası Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamada ‘’2016 da çözüme ulaşma hedefiyle Burgenstock tipi beşli konferans tarihi belirleme çağrısı yaptı.

Mevlut Çavuşoğlu da ‘’ Toplantıda Hükümet ve muhalefetin görüş birliği içinde olduğunu görmekten mutlu oldum’’ açıklamasını yaptı.

BU saate kadar taraflardan yani siyasi partilerden bir açıklama bekledim maalesef yok.

Yani şimdi çözüm olursa silahlanıp dağa çıkacak Tahsin bey,Bir garış toprak vermeyik diyen Hüseyin ve Denktaş beyler ile.Barış hemen şimdi diyerek yollarda yürüyen Tufan ve Cemal beyler görüş birliği içinde mi????

Sonra olay Crans Montana’ya taşındı..Meydanda Mevlut Çavuşoğlu sanki toplantıyı o götürüyor.

Ortadaki tablo net hep söyşeyip yazdığım gibi 11 Şubat belgesinin son iki maddesi bizim insiyatifimizde değil.Sorun Türkiye’nin sorunu.Onların hayır dediğine eve diyeceğimiz yok.

Sonuçta ortaya bir çözüm çıkmadı fakat yeniğ bir belge çıktı. GUTERRES BELGESİ.

Akıncı’nın adaya dönüşünden itibaren verdiği tüm beyanatların özeti  ‘’ Akıncı, Önce Mont Pelerin’e, ardından Cenevre’ye ve son olarak da Crans Montana’ya gidildiğini ancak her defasında da Rum tarafının “yerim dar, yenim de dar” gibi tavrıyla karşılaştıklarını söylemektedir. Ancak çözüm perspektifimin devam ettiğini söylemektedir.

Anasyasiyadis ben görüşmelere yeniden başlayabilirim mesajı vermektedir.

Guterres ise çözümsüzlüğün iki tarafdan kaynaklandığını ifade ederek kaynağı ‘’  ‘tarafların birbirine güven eksikliği ve siyasi irade yetersizliğine’ olarak ifade etmiştir

Güneyde seçim nedeniyle belki da hamesetin hâkim olduğu ortam mevcuttur.Bu nedenle net bir değerlendirme yapmak çok güçtür,çünkü taraflar tiribüne oynamaktadırlar.

Ancak KKTC’de durum hiç de öyle değildir. Daha sağlıklı değerlendirme yapılabilecel ortam vardır.

Fakat bu ortam öyle değerlendirimemektedir. Kıbrıs işlerinden sorumlu bakan Recep Akdağ adaya yaptığı ziyarette ilginç şeyler söylemiştir.

1-      Ankara'da oturarak Türkiye yönetilmez. KKTC'de de bir ekonomik işbirliğimiz olduğuna göre iyi tanımamız lazım ki doğru işler yapalım

2-      Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin yapacağı en uygun davranış, inatçılığı ve uyumsuzluğu bir tarafa bırakmalarıdır çünkü Kıbrıs adasının kuzeyinde gelişen, serpilen, hızla büyüyen, hızla refah seviyesini artıran mutlu bir halk var.

3-      KKTC’de 100 bini aşkın Türk seçmen olduğunu aktaran Başbakan Yardımcısı Akdağ, her birinin kendileri için çok kıymetli olduğunu vurguladı.

Ardından Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu bir dizi önerilerle ortaya çıktı.

Enteresan olan halen çözüm perspektifimize devam ediyoruz açıklaması yapan Akıncı’ya karşı Tahsin Ertuğruloğlunun söylemlerinin Recep Akdağ’ın söylemlerine daha yakın olduğu.

Bu çerçevede Kıbrıs Türk tarafi ve Türkiye’nin Kıbrıs konusunda uzlaştıkları ne var?anlayan anlatsın..