Her şeyi anladık da yok da aşı konusunda bile torpil yada parti rozeti işlemiş olsun!

Allah için olsun sağlıkta bile böyle olmanız, artık sizin utanmayı attığınızı gösteriyor. 

Ama kimin umurunda!

Evet, umurlarında değil!

Çünkü utanma yok!

Her bir şeyi kaybetmiş oldular. 

Hele de insanlık denen o olması gereken duyguyu!

O zaten bitti mi her şey bitmiş demektir insanlığın içindeki o güzel temiz olması gereken duygu olmayınca!

Evet, o duguyu göremiyoruz. 

O insanlığı ortaya çıkaran ve yaşatmaya çalışan insani duygu yok artık!

Her neyse.

Hastalık o kadar yayılıyor ki baş etmek mümkün olmuyor. 

Ülkede sağlık alanında ne varsa artık artan vakalara göre yetersiz ve de imkansız hale gelmiştir. 

Hemşire sayısı yeteriz.

Doktor sayısı yetersiz. 

Araç gereç yetersiz.

Hastane yine öyle. 

Kolay değil tabi ki bunlarla baş etmek. 

Başta doktorlar ve sağlıkta çalışan herkesin nasılda çalıştıkları, nasılda mücadele etmiş olduklarını hepimiz açıkça bilen insanlarız. 

Kolay değil bu insanların bu şekilde çalışmaları. 

Çünkü ortada öldürten bir hastalık var ve bu hastalık herkese karşı öldüren bir hastalıktır.

Doktorlarımız, hemşirelerimiz, bu hastalıktan da nasibini almış oluyorlar. Çünkü en büyük tehlike içinde olanlar onlardır. Onlar bire bir oluyorlar birçok pozitif hasta ile o yüzden canları her gün tehdit altında kalıyor. 

Birçok doktorumuz pozitif oldu, iyileşti çok şükür olsun, ama yinede risk altında bulunurlar her gün her an!

Bunun yanında yine hemşirelerimizde bu virüse yakalandılar ve çok şükür olsun iyileştiler ama yine de tehlike onlar için yine de devam ediyor. 

Kolay değil onların bu halleri. 

Bir taraftan hastalar için çalışacaklar, diğer taraftan ise kendilerini korumaya çalışmış olacaklar ve tabi ki bunun yanında aileleri de söz konusudur. Onlar da risk altında oluyorlar doğal olarak çünkü bire bir temas ediyorlar!

Görevleri gerçekten de en kutsal sayılan görevdir. 

Çünkü ortada insanı iyileştiren onu korumaya çalışandırlar. Bir de bu doktor ve hemşirelerimizin çalışma süreleri gerçekten de çok yüksek oluyor. Bu kutsal göreve giren insanlarımız uykusuz ve de çok büyük yorgunluk içerisinde bulunuyorlar. Evlerine eşlerinin çocuklarının yanlarına gidemez durma geldiler. Yani kolay değil bu insanların meslekleri. Hele de bu günlerde bu öldürücü hastalığın olduğu bu günlerde! 

Onlar olmasa ne yapacaktık?

Nasıl baş edecektik?

O yüzden onların kıymetini her zaman toplum olarak bilmemiz gerekir diyorum. 

Onlara her zaman da minnet duymalıyız. 

Minnet borcumuz olduğunu da hiç bir zaman unutmamalıyız.

Canımızı kurtaran onlardır!

Hele de şu günlerde onları daha iyi anlamakta yarar vardır. 

Onlar olmazsa biz olmayız. 

Canımızı yaşatan onlardır. 

İyi ki vardırlar diyorum. 

Ve bunun yanında ülkede başlayan aşılama olayına baktığımız zaman gerçektende ayıp ve utanmazlık yapıldığını belirtmek istiyorum. 

Yukarıda girişte yazarak belirttim. 

Devletin bunda bile torpil yapması olacak şey mi? Bunda bile torpil yapmayın. Hiç olmadı sağlıkta olsun torpil yapmayın. Ama ne acıdır ki yapıyorlar. 

Ne demişlerdi aşılama takviminde? 

Önce yaş olarak büyük kesimi alacağız, ardından ise yaşlara göre devam edeceğiz. Bir baktık ki ilk önce meclis içerisinden kendileri başladılar aşılanmaya! 

Sağlıkta bile kendileri başlatmış oldular torpili! Bunun yanında yine birçok insanı yaş haddine bakmayarak aşılamaya başladılar. 

Neden? 

O falan vekilin torpili, o filan bakanın ya da başbakanın torpillisi diyerek aşılamaya halen daha bu şekilde devam ediyorlar. 

Ve ne acıdır ki bir bakıyoruz kronik hastası olan insanlar halen daha aşı olmayı bekliyorlar. Bu şekilde bu aşılama işinde bile risk grubu olan ve hayatı tehlikesi olan bu insanları düşünmeden torpil anlayışı ile aşılama yapılıyor. 

Ayıp değil mi bu kadar kronik hasta insanlara?

Yazık değil mi yaşlı insanlara ki yaşlarını bekliyorlar gelsin ve de aşı olsunlar.

Böyle bir anlayış ancak bizim burada oluyor. 

Ve kimse kimsenin sırasına, hakkına riayet etmiyor. 

Aman benim canım, aman ben kendimi düşüneyim deniliyor. 

Bunu yanında suçlu tabiki de onları kollayanlardır. 

Bu devlet-i idare edenlerdir. 

Bu devlet-i kendilerinin devleti olarak görenlerdir. 

O seçilenler, o hükümet olanlar ve bugün bu yapmış oldukları hastalıkta bile insanlık dışı hareketleridir. 

Torpil ve adamı diyerek yaptıklarıdır. 

Herkesin sağlığına saygı göstermedikleridir!

Yazıklar olsun!