Türkiye medyası KKTC Meclisi’ndeki bir vekilin öpücüğüne yer veriyor...
Bu öpücük, Türkiye medyasında yer alıyor da 13 yaşındaki o işçi çocuk, hurda toplayan yabancı uyruklu çocuk, elinde patlayan bomba ile ölen o çocuk medyada yer dahi almıyor...
Neden?
Bu haber değil mi?
Ölen bu çocuk haber olmuyor da gel gelelim mecliste öpücük savuran o vekil haber oluyor...
Böyle şey mi olur?
Sen ölen bu masum çocuğu hiç görmezden geleceksin ey Türkiye medyası öyle mi?
Habercilik bu mu?
Öpücük haber olacak da ölen çocuk hiç haber değerini dahi bulamayacak...
Bu nasıl haber anlayışı oluyor?
Böyle gazetecilik mi olur?
Olur maalesef çünkü burası Türkiye!
Elinde bomba patlayan çocuk neden duyurulsun ki...
Hem zaten bu çocuk Gürcistanlı...
Ne işleri olur bu haberle...
Garantör olan bir ülkenin yani TC ordusunu hiç TC medyası suçlar mı?
Suçlamaz!
Kolay mı bu garantör'e hesap sorulsun?
Kim TC garantör ordusunu sorgulamaya kalkacak?
Ödleri kopar hepsinin de!
Sözde medya ve gazetecilik yaparlar işte!
Peki TC Meclisi neden orada sessiz kalıyor?
CHP nerede?
HDP nerede?
Ya peki diğer partiler?
Onlarda susuyor çünkü garantör ülkesinin yani kendilerinin ordusudur bu!
Oysa patlayan bomba da  ölen çocuk Gürcü ve de gariban bir ailenin çocuğudur...
Neden ses çıkarsınlar...
Gitsin ölsün ne olacak...
Bunları yaşıyoruz ne acıdır ki!

*  *  *

Ayni şey devam ediyor...
Yani ölüm...
Daha doğrusu cinayet!
Girne Lefkoşa yolunu yapan o müteahit nerede beyler?
Dört can gidecek ve hiç kimse tutuklanmayacak...
Bu mudur devletçilik?
Bu mudur hak ve hukuk?
Dört can gittikten sonra şimdi de çıkacaklar hatalarını temizlemeye!
Derenin önünü açıyorlar...
Suyun akışını sağlamak için...
Yolu su basıp da tekrardan canlar gitmesin diye...
Daha önce aklınız neredeydi?
Ne o yolun yapımını yapan müteahhit hesap verdi, ne Karayolları...
Hepsi de rahatça yerlerinde oturuyorlar...
Ulaştırma Bakanı anında istifa etmeliydi ya da başbakan onu görevden almalıydı...
Ama nerede...
Giden canlara oldu, onların ne umurunda!
Bakınız ne haldeyiz...
Ve daha da ne hallere gideceğiz...
Burası böyle bir yer işte... 
Hiç bir şey doğru dürüst gitmiyor, yapılmıyor...