Batacaklar-Çıkacaklar
Alınan tedbirlerle üst düzey bürokratlar kesin batmaz.
Yapılacak 1000 TL ek katkıya rağmen yoksulluk,dullu ve asgaği ücretlıler kesin batacak
Bankasına küçük bir borcu olan esnaf da piyasaya düşen likidin azalış hızına bağlı olarak satış yapamadığı için batacak,Sosyal yatırımlarını,elektirik faturalarını ödemeyecek sonunda battığı yetmezmiş gibi mahkeme koridorlarında sürünecek
Sigorta emeklileri şimdiden batmış durumda.Orta gelir düzeyindeki memurlar için tehlike çanları çalmaya başladı.
Bankalara borçlu olan memur kesimi kurtar beni yarap diye bağırmaya başladı.
Devlet kendi gelirlerinden feragat ederek sözde denge kurmaya çalışıyor ama meselenin esasına yönelik adım atamıyor.
Bu çöküşten nemalananlar korunuyor.Toplumda hedef olarak Sendikalar ve memurlar gösteriliyor.Özel sektör çalışanlarını bir nebze düşünen yok.
Alınan tedbirlere bakıyorum Bütçenin nemalanma giderleri olarak duran Siyasi patilere yardım kalemi ,Bakanlıkların tanıtma fonu kalemleri,Bazı Bakanların örtülü ödenekleri gibi bu dönemde absürt sayılacak giderler aynen duruyor.
Çalışmadan evinde yan gel yat sporu oynayıp asgari ücretliden 4 kat fazla para alıp çalışmadan evinde yan gel yat sporu oynayanlar için bir çalışma yok. Bakan vekil maaşklarından feragat yok.
Kazananlar
Bankalar ve tefeciler.Faizi da istedikleri gibi düzenlerler,Borçlanma limitini da istedikleri gibi belirlerler,normal yılda %75’in üzerinde olan karlılıkları bu dönem %1000’ü aşacak.
Ticaret erbabı maları istediği fiyattan zaten satmaya başladı.Kontrolu mümkün görülmemekte.Maliye Bakanlığı bu fırstçılık döneminde kazanılan büyük kazançları nasıl vergilendireceğini,Neyi nasıl kontrol edeceğini daha planlayamadı. Yoksa kahveci,sandüviççi gibi küçük esnafı mesai ödeyerek denetlemenin peşinde mi olacak.
Bir zamanlar Türkten Türke kampanyası vardı.Denktaş Tüccarları tayin etmişti onlar Rum’dan alıp bize istediği fiyattan satıp zengin olacaklar.Vatandaş bir bağ maydonoz alsa dayak yiyecek.
Şimdi farkli bir şey yok o yaratılan tüccarlar daha da fazla kazansın diye gelir düzeyi düşük olanlar sistem tarafında habire dövülmektedir.
Eminim akıllı sadece ben değilim.
Bütün bu sorunların temelini en az benim kadar hatta çok çok daha fazlasını bizi yöneten Hükümetler da bilmektedir.
Ancak bıçağa yumruk vuracak kadar cesur değildirler.
Onlar için koltukda oturmak ve kendileri ile çevrelerini memnun etmek önemlidir.
Bu yönetenler İngiltereden kesin dönüş yapan Kıbrıslının beraberinde getirdiği arabanın koçanına ‘’Dört yıl satamaz mühürü ‘’vurduğu halde.İTEM yasaı ile verilen koçanların arkasına herhangi bir kısıtlama getirmemiştir.Üstüne üstlük bu malların Bakanlar kurulu kararları ile milyonlarca pounda satılmasına onay vermişlerdir.Bu gelirler KKTC ekonomisine mi katıldı yoksa buhar mı oldu?
Bu buhar olan milyonlarca pound gibi dar gelirli da sayenizde buhar oluyor.
DEVLETİN OLMADIĞI BİR YERDE BİR MÜLKİYET SÖZ KONUSU OLMAYACAKTIR, BENİM-SENİN AYRIMI OLAMAYACAKTIR; SADECE GÜCÜ OLAN İNSAN İSTEDİĞİNİ ALABİLECEKTİR.
(T. H)
YAZIYA YORUM KAT