Ne demişti Arif hoca, "çirkef yatağında güllük gülistanlık olmaz"...

Doğru demişti Arif hoca...

Yapılan her türlü müdahalenin yaşandığı...

Sırf koltuk için bu çirkefe ortak olunduğu...

Hiç bir adım atılmadığı... 

Çirkefin kurutulması için el birliği yapılmadığı...

Susulduğu...

Uslu ve de itaatkar olunduğu...

Evet...

Bu muydu irade?

Bu muydu verilen kavga?

Kavga, çirkefi yaratanlara ortak mı olunacaktı?

Hayır...

Ama olundu işte...

Bakınız yapılan o kadar vatandaşlıklara...

Bunlar için ne yapıldı?

Uluslararası hukuka gidildi mi?

Hayır...

Ama...

Bu iradeye karşı oy taşıyanların yanında hep birlikte seçimlere gidildi...

Kavganın varolma...

Kavganın çirkefi kurutma olduğu unutuldu...

Neden?

Seçilmek için....

Seçilince ne oldu?

Çirkef yatağı daha da büyüdü...

Büyüdü çünkü kurutma söz konusu değildi...

Gelenler hoş sefa geldi...

Dergâhlar...

Kur-an kursları...

Şeyhler...

Yani istenilen her bir şey kabul edildi...

Çirkef içinde çirkef bu şekilde devam etti...

Lâiklik yerine, şeriat...

Özgürlük yerine, biat...

İşte bu şekilde çirkef kurutma diye bir şey artık söz konusu değil...

Yatak hep derinleşiyor...

Bataklık hep çoğalıyor...

Bunun için mi mücadele edildi?

Bunun için mi Rum’a karşı konuldu?

Azınlık olmayız diyerek, yama olmayız diyerek, Rum’a direndik de ne oldu...

Kazandık mı?

Hayır...

Rum kazandı, dünyayla birlikte...

Yasal, tanınmış devlet olarak vardır ve de var olmaya da devam ediyor...

Peki bizler?

Battık, bittik...

Kendi kendimizi yönetmeye bile izin verilmeyen hale getirildik...

Türkiye bizi her şeyi ile avucunun içine almış oldu...

Evet...

Çirkef yatağındayız...

Güllük ve gülistanlık değil buraları...

Kokuyor...

Tütmüyor...

Her yanımızdan bir pislik akıyor...

Bu pisliğin içerisinde yaşayın deniliyor...

Lâik olduğunuz budur ancak...

Bundan sonra daha neler olacak...

Buranın cinci hocalarını...

Beş vakit namaz kıllanlarını...

Ondan sonrada kızına tecavüz edenlerini...

Oğluna bademler için şey yaptıklarını...

Evet, çirkeften de öte yer olacağız...

Onun için saflarımızı artık belirlemeliyiz...

Gün, mücadele etme günüdür...

Gün, birlik olma günüdür...

Ortaklaşa hareket edip de aldığımız %48,31 oyumuz var...

Bu oy, ülkenin yarısı demektir...

Yani başarabiliriz...

Çirkefi kuruta biliriz...

Ben, çirkefin içinde boğulmak istemiyorum...

Çocuklarımı, torunlarımı çirkefe bırakmak istemiyorum...

Onunu için gün, birlik olma günüdür...

Gün, evimize sahip çıkma günüdür...