Ben sizin değil, siz benim ayağıma gelin, padişah ya!
Aylardır yatırılmayan öğrenci burslarına tepki göstermek amacıyla dün sabah saat 10:30'da “Müşteri değil öğrenciyiz” sloganıyla Milli Eğitim Bakanlığı önünde Sol Hareket Gençliği eylem gerçekleştirdi.
Sol Gençlik’in eylemine Anonim Gençlik ve KTOEÖS'ı da katılarak dayanışma göstermiştir.
Orda toplanan haklı öğrenciler ne yazıktır ki bir muhatap bile bulamadılar. Hiç bir yetkili oraya gelmedi. Aslında Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu'nun makamına saygısı olsaydı, eylem gerçekleştiren öğrencilerin yanına iner ve onlara bir bakan olarak açıklama yapardı.
Ama nerde değil mi?
Kimdir ki bu çocuklar?
Kimdir ki bu öğrenciler?
Evet, zihniyet maalesef bu!
Batsın sizin bu zihniyetiniz ve de bu düzeniniz diyorum!
Halkına dayanmayan halkından yana olmayan bu zihniyetler maalesef bu çocukları da kaale almıyor.
Kıçını koltuktan kaldırmayın Çavuşoğlu iki kuruş burs parasına bile göz dikecek ve aylardır da bu parayı vermeyecek, ama diğer yandan kendileri dolgun mu dolgun bakanlık maaşı almayı bilecekler değil mi?!
Adalet mi bu?
İnsanlık mı bu?
Öğrencileri kaale almayan Çavuşoğlu, kimi muhatap alır derseniz, ustalarını diyorum. Yani ülkeyi yiyip de bitirenleri!
Her neyse, daha sonra eylemci öğrenciler ile birlikte Maliye bakanlığına yürüdük.
Orada Anonim Gençlik adına Ömer Karadayı bir açıklama yaptı. Açıklamasında şunları dile getirdi: “Hükümette kim olursa olsun veya Kıbrıs sorununun durumu ne olursa olsun aktif bir biçimde kamusal eğitim için mücadele etmeliyiz” dedi.
Karadayı açıklamasında geçen yıl yaptıkları “Burslarımız nerede?” eylemini yinelediklerini ifade ederek burslarla ilgili sorunun çözüme kavuşmasının tek yolunun eğitimin özelin elinde kar getiren bir sektör olmaktan çıkarılarak kamusal eğitme yatırım yapılmasından geçtiğini de vurguladı. Karadayı'nın açıklaması devam ediyor fakat bu seferde Maliye Bakanı Amcaoğlu'nu orada göremiyoruz. O da içeride ve makamından dışarıya kıpırdamıyor.
Neden?
O bakan da ondan mı?
Ve Karadayı açıklamasının devamında şu sözlere yer veriyor.
Burslara karşı hükümetin sergilediği bu ilgisiz tavır kamusal eğitme yatırım yapılmayıp eğitimin bir bütün olarak özele teslim edilmek istenmesinin bir parçasıdır.
Biz gençler olarak biliyoruz ki burslar ile ilgili sorunun kalıcı bir çözüme ulaşması kamusal eğitimin ülkede gelişmesinden eğitimin özelin elinde kar getiren bir sektör olmaktan çıkmasından ve kamusal eğitme yatırım yapılmasından geçer.
Diğer türlü sadaka verir gibi canları çektiğinde bursları yatıracaklar canları çekmediğinde yatırmayacaklar.
Bildirilerimizde de uzun uzun anlattık. Kamusal eğitim için somut mücadele vermek gerekir.
Sadece bir sorun olduğunda tepki vermek ve yetinmemek aynı zamanda kamusal eğitimi yaygınlaştırmak için aktif mücadele ortaya koymak gerekir.
Yani öğrenci mücadelesi sadece belli başlı partileri hükümete getirmeye veya belli başlı partilere karşı çıkmaya indirgenmemelidir. Ayrıca öğrenci mücadelesi merkezine Kıbrıs sorununu alan tepkisel bir mücadeleye de indirgenmemelidir.
Hükümette kim olursa olsun veya Kıbrıs sorununun durumu ne olursa olsun aktif bir biçimde kamusal eğitim için mücadele etmeliyiz.
Konuşma sona erdi ve Eğitim bakanı gibi Maliye Bakını da kıçını koltuktan kaldırmadı. Bizler hep birlikte oradan ayrıldık ve bi telefon, geliyor bakan öğrenciler ile görüşecek diye. Hop kalktık tekrardan Maliye bakanlığın önüne gittik. Ordan bir yetkili bi 10 dakika Bakan sizinle görüşmeye inecek diyor. 10 dakika oluyor 20 dakika ve bu seferde bi haber buyursunlar makamıma diyor Amcaoğlu, ne makamı diyor öğrenciler. Biz burada eylem yaptık, burada görüşürüz diye iletmiş oluyorlar. Amcaoğlu bakan ya Amcaoğlu padişah ya yok hayır olmaz ben aşağıya inmem anlayışıyla onlar buraya gelsinler diyor. İşte halkına dayanmayan bir hükmet, bir bakanlık zihniyeti!
Ve öğrenciler protesto ederek oradan hep birlikte ayrıldık.
Geleceğin gençlerine bunları yapıyorlar.
Beyin gücü gençler ülkelerinden göç ediyor.
Ve onların halen daha kılı dahi kıpırdamıyor.
Reva görüyorlar gençlere tüm bunları!
Yazıklar olsun!
YAZIYA YORUM KAT