Evet, birliktelik her daim olmalı.

Bu birliktelik taki toplum olduğumuz anlaşılan kadar sürmesi ve de kavgası da o yönde olmalıdır. 

Sadece cumhurbaşkanlığı seçimlerinde birlik olalım da diğer genel seçimler olsun, belediye,  muhtarlık seçimleri olsun, bu birlikteliğin yapılmasın anlayışından ayrılmamız gerektiğine ben inanıyorum. 

Bu birlikteliğin şart olduğu gerçeğini herkes görmesi gerekir düşüncesindeyim. 

Amaçlarımız zaten bir değil midir? 

Kesinlikle öyledir diye düşünüyorum. 

Cumhurbaşkanlığında alınan oylar, artık birlikte hareket edilmesinin sonucunu çıkarmıştır. 

Zaten bu sonuç yine geçen beş yıl önce yine çıkmıştı. 

Geçen beş yıl önce aslında alınması gereken sonuç olmalıydı bu birlikte hareket etmek anlayışı. Ama maalesef bu yapılmayarak herkes kendi partisinin içerisinde hareket etmeye devam etti. 

Bu hareket ne kazandırdı?

Toplumsal açıdan, varolması açıdan, olaya bakılması gerekirdi, ama maalesef bu yapılmadı ve partisel açıdan, sırf seçilme açısından bakılarak, bugün acı tablolara mahkum edildik. 

Nedir bu acı tablolar?

Bu acı tablolar:

Seçilmek ve de o seçilmeler karşısında bir şeyler yapılmadığı gerçeğidir. 

Ülke insanı açısından, gelecek açısından, müdaheleler açısından, toplum olmak ve de varolmak açısından bu seçilmeleri sadace kendilerine ve belli çevrelerine yaramış oldu. 

Seçilmeleri iyi bir maaşı getirdi.  

Bu muydu toplumun istediği?

Tabi ki de hayır!

Ama seçilenler öyle yapmış oldular. 

Toplumun varlığı yolunda hareket etmediler. 

Seçilmişlik sayesinde sadece kendi çevreleri ve yandaşları yönünde vekil oldular. 

Bizler bunlar için mi mücadele ettik?

Bizler baskıların ve de her türlü müdahale eden TC yönetimlerine boyun eğmek ve onların istediği şekilde vekillik ya da siyasal parti olarak mı meclise seçtik?

Kesinlikle hayır!

Ülkenin haline bakınız.

Ekonomi bitti. 

Toplum olarak yerlerde sürünüyoruz. 

Esnaf iflas edip kapatıyor. 

Gençler işsiz ve göçler devam ediyor. 

Peki ne yapılıyor bunlar karşısında?

Ha bir de TC'nin işgaline karşın ne yapıldı?

Susmak sadece!

Evet.

Hepimiz varlığımız ve de geleceğimiz adına şayet mücadale veriyorsak, bu uğurda sol güçlerin birleşmelerinin gerekli olduğu, toplum olarak bu ülkede yaşamamız, varolmamız gerekir diyorum.  

Kavga varolma kavgası olmalı. 

Kavga demokrasi. 

Kavga özgür olma.

Kavga esaret altında değil.

Kavga vilayet olmak hiç değil.

Kavga federal Kıbrısta varolmaktır. 

Bu yüzden birleşerek, kavgamızı da  varolmamız da güçlü bir şeklilde ortaya koymamız gerekir. 

Yani vekilliğimiz kavgamız olmalı!

Evet.

Bu kavga gerekir çünkü başka vatanımız yoktur ve olamaz da!

Yıllarca bu ülkeden göçe mecbur bırakılan insanlarımız adına artık birlik olunması ve ülkemize,  insanımıza, gerçekten sahip çıkılması gerekir. 

Artık yeter demeliyiz, o kadar çok beyin gücünün ülkesinden gitmesine!

Artık yeter demeliyiz, dış ülkelerdeki kıbrıslı nüfusumuzum şuanki ülke nüfusunu geçtiğini ve kendi ülkelerde vatanlarında değilde bir başka ülkelerinde hayatlarını idame etmeleri. 

Evet, yeter denilmeli bunlara. 

Kendi insanımız, kendi yurdunda artık yaşaması gerekmektedir. 

Siyasî partiler olarak KIBRIS türkünün varlığının bu topraklar üzerinde olduğuna, olacağına ancak ve ancak birlikte oluşumu ile yerine getireceğimizin gerçeğin görmeliyiz. 

Artık yokolmamak için birleşmeliyiz.