Türk dil kurumuna göre TÜRK tarifi.

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse. Olarak adlandırılmaktadır.

Bu tarife göre biz Kıbrıslılar Türk değiliz. Ancak tarifin devamında da

Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan, Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse. Deniyor

Buna göre da Atatürk ilke ve inkılaplarını benimseyen Türkiye dışında yaşayanlar da Türk’tür yani biz Kıbrıslı Türkler de Türk’üz.

Şimdi gelelim Türkiye coğrafyası içinde yaşayan nüfusun durumuna bir de Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıslı Türklerin Türklüğüne.

Bu tartışmayı başlatan biz Kıbrıslı Türkler değiliz. Anayasamızın geçici 10.ncu maddesine göre bizi yönetme erkini elinde bulunduran Türkiye’dir.

1960’lı yıllar ve sonrası bizlere kızıldığında ‘’İngiliz Piçi’’’’Rum Piçi’’ yakıştırmalarına alıştık. Anavatan saygımızdan ses çıkartmadık.

1974 sonrası Kurduğumuz hiçbir Hükumette saf Türk olmadığımız için. GKK olamadık, Merkez Bankası Müdürü olamadık, Sivil savunma komutanı olamadık. Özetle kendimizi yönetme erkine saf Türk olmadığımız için kavuşamadık.

Garip olan başka bir husus 2000’li yıllara kadar Türklüğümüzün sorgulanması ön planda iken 2002’den sonra dinimiz da sorgulanır olması.

Şunu açıkça şöyleyim ki Türkiye Hükümetlerinin en son sorgulayacağı şeyler Kıbrıslının Türklüğü ve Müslümanlığıdır.

Bu sorgulamaları önce kendi içinde yapması gerekmektedir.

Türk dil kurumunun Türk tarifi Atatürk ilke ve İnkılapları esas aşılanarak yapılan bir tariftir.

Şimdi tüm Türkiye’yi yönetenlere açıkça soruyorum.

1-      Türkiye’de yaşayan 80 milyon nüfus kendini Türk kabul ediyor mu?

2-      Türkiye’de yaşayan 80 milyon nüfus Hanefi mezhebinden Suni Müslüman mıdır?

3-      Diyanet işleri Suni Müslümanlar dışındaki Müslüman ahaliye ve gayrı Müslimlere hizmet veriyor mu?

4-      Türkiye’de her geçen gün Türkiye’nin kurucusu Atatürk’e karşı hakaret eden onu put sayan nüfus neden artmaktadır.

5-      Eğitimde Milli olarak başlatılan ve Atatürk ilkelerinin okutulduğu kitapların yerini neredeyse dinsel içerikli kitapların aldığını neden görmemektedirler. ’Üstelik bu kitapları biz Kıbrıslı öğrencilere de empoze etmektedirler’’

6-      Neden Din öğretilerinde insanlara tanrı korkusu salmaktadırlar.

Durumu bu olan ve sorulara bile cevap veremeyecek olanlar şunu iyice bilmelidirler.

1-      Kıbrıs Türkü Atatürk ile ve inkılapları ile büyüyen laik bir halktır. Kimsesi Atatürk için kötü bir kelime söylemez ve söyletmez.

2-      Kıbrıs Türkü Müslümandır ve laiktir. Dini Tanrı ile kendisi arasında kabullenir. Kıbrıs Türkünün içinde tanrı sevgisi vardır

Kıbrıs Türkü içinde Kimsesi:

‘’Yaş problem değil çocukla da evlenilir.’’ demez ‘’Hâkimiyet Allah’ındır Avrupa değil İslam birliği istiyoruz REİS’ ’pankartı ile yola düşmez. ’Kimsesi 15 Temmuz günü darbe girişimini önlemek için elinde Türk Bayrağı yola çıkıp da ezan vakti bayrağı yerde seccade yapıp üstünde namaz kılmaz’ ’Müslüman kadınında bir tesettür olmalıdır. Başları biraz açılmış, kabuğu soyulmuş domatesi kimse almak istemez" .Demokrasi çok tehlikeli bir kelimedir Allah’ın işine karışırım demektir. Ne demokrasisi; biz demokrasiden yana değiliz. Biz şeriatçıyız ‘’diye fetva veren sehlerimiz yoktur. Bizde ‘’ İslam’da erkek çocuklarla eğleşmeye BADEMLEME denir. Ama laik ve ateistler buna İstismar hatta tecavüz der. ’diyebilen hocamız da yoktur. Bizde kimsesi Kıbrıs konusuna Hilal ile Haç kavgası olarak bakmaz.

Daha sıralayacak çok çok Kıbrıslının Türk ve Din anlayışına uymayan yani Türk dil kurumunun Türk tarifine uymayan söz ve davranışlar var.

Biz Kemal Unakıtan’ın söylediği ’’Kıbrıs dediğin üç kuruşluk yer’’ dediği halkta da değiliz.

Bizi bu konuma getiren basiretsiz politikacılar ve hükümetlerimiz ile küçücük menfaati için sandığa gidip bu Kıbrıslı satıcılarına oy verenlerdir.

Gün gelecek bu coğrafya yine geçmişte olduğu gibi özüne dönecektir. Bu tarih süresince böyle olmuştur. Böyle de olacaktır.

Menfaattarı karşılığında Kıbrıs Türküne ihanet edenler, ettikleri TMT yeminine ihanet edenler,2002’ye kadar onbaşıya komutanım diyenler,2002’den sonra cami müezzinlerine bile peygamber muamelesi yapanlar bu yazdıklarım kulağınıza küpe olsun.

Bu adada kimliğini koruyan bir halk da vardır. Onları ne kadar ezerseniz o kadar çoğalırlar bilesiniz.