Boşa geçen 65 yıllık mücadele
Biz Kıbrıs Türkleri belki da Dünyada yaşayan Türkçe konuşan nüfus içerisinde yaşayan en saf Türk oluşumuzdan dolayı çok hoşgörülü ve gerçekten saf insanlarız.
İngiliz’in adayı ilhak etmesinden sonra Kıbrıs’ta başlattığımız Türk kalma mücadelemizde yıllarca Türkiye’ye kendimizi Türk olarak kabul ettirmek ve hamiliğimizi talep etmemize rağmen hep reddedildik. Ta ki İngiliz toplanamayan bir konferans sonucunda Türkiye’yi taraf ilan edinceye kadar.
Bu tarihten sonra Türkiye ile kol kola çıktığımız yolda da önce ‘’Kıbrıs Türk’tür Türk kalacaktır’’sonra ‘’Ya taksim ya ölüm’’sloganıyla mücadelemizi yürüttük.
Çıktığımız bu yolda ne İngiliz’e ne Rum’a yama olmamak için bağımsızlığımızı Türkiye ile birlikte mücadelemize bağladık.
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti ilanı ile Kıbrıs’ın ortağı olduğumuzun tescili gerçekleşti ve hali hazırda 1963 sonrası ortaya çıkan anlaşmazlığın temelinde Kıbrıs Türk’ünün bu anlaşmazlıktan doğan hakları gündemdedir.
Türkiye garantörlük hakkını kullanarak adadadır ve geliş amacı temel olarak Anayasanın yeniden tesisidir.Ancak gelişen süreç çözüm modeli olarak federal bir sistemin oluşumuna doğru evirilmiştir.Aradan geçen 46 yıl içerisinde Kıbrıs’ın Kuzeyinde yaşanan bütün değişimler Türkiye’nin istençleri doğrultusunda oluşmuştur.Federal yönetim de, Otonom yönetim de KKTC de hep Türkiye’nin isteği ile oluşmuştur.
Bu dönemlerde bizi yönetenler bir biyad kültürü ile bu birlikteliği sürdürmüştür.Gelinen noktaya bakıldığında artık adada teslimiyetçi bir anlayış demokrafik yapı değiştirilerek kökleşmiştir.
Çavuşoğlu’nun bu açıklaması adata yıllarca mücadele etmiş Kıbrıs Türk’üne atılmış bir şamardır.
‘’Kıbrıs Türkü'nün artık sırf müzakere etmek için masaya oturmayacağını son seçimde gösterdiğini belirterek, "Doğu Akdeniz'de en uzun kıyı şeridine sahip ülke olan Türkiye'nin, kendi kıyılarına hapsedilmesini ve hakkı olan kaynaklardan vazgeçmesini kimse beklemesin. Bizi dışlayan, hatta karşısına alan girişimlerin de başarı şansı yoktur."
Yani açıkça Bizim Kıbrıs’taki varlığımız Türkiye’nin Akdeniz’deki varlığını korumak içindir. Son yapılan CB seçimlerinde bunu göstermiştir.
Nasıl? Bizler sokakta irademize sahip çıkalım yürüyüşleri düzenlerken.
Açıkça Çavuşoğlu dünyaya Kıbrıs’ın Kuzeyi bizimdir biz ne dersek onlar onu yapar diyor.
İşte ben yüzüme atılan tokadın Anavatan, kardeş vatan dediğim Türkiye tarafından olmasıdır.
YAZIYA YORUM KAT