1. YAZARLAR

  2. Uzman Psikolog Yonca Hasan

  3. Boşanmak hayatının sonu değil, başlangıcı olabilir.
Uzman Psikolog Yonca Hasan

Uzman Psikolog Yonca Hasan

Yazarın Tüm Yazıları >

Boşanmak hayatının sonu değil, başlangıcı olabilir.

A+A-

Uzun bir aradan sonra tekrar sizlerle olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Hepimizinde bildiği gibi boşanma artık olağan bir durum haline geldi, bende bu hafta boşanma üzerine düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Boşanan insanların üçe ayrıldıklarını düşünüyorum.. bir taraf mutsuzken bir taraf mutlu, her iki tarafta mutsuz olabiliyor. Ben bu hafta mutsuz olan ve depresyonun eşiğinde olanları konu alacağım..

Hayat arkadaşım dediğin, yaşamın boyunca en anlamlı evetini ona armağan ettiğin, yastığını, hayatını, en önemlisi kalbini paylaştığın kişi artık yok. Evet boşandın; şiddetli geçimsizlik vardı, belki şiddet, belki ihanet, belki de kıskançlık.. Nedeni ne olursa olsun o artık yok.. Çoğu insan boşandıktan sonra depresyona sürükleniyor peki neden ? bunu sen istemedin mi ? ‘anlaşmalı bitmedi mi?’.. mecbur mu kaldın ?.. başkasını mı seviyor ?.. neden ne olursa olsun sonuç değişmeyecek biliyorsun değil mi ? Biten bir ilişkiyi daha iyi bir ilişki için ön hazırlık olarak düşünün. Her bitmek üzere olan ilişkiler sinyal vermeye başlar. Bu sinyali görmüş müydünüz? Sinyali gördüğünüzde ne yapmıştınız?

Boşanmanın ardından yeniden toparlanabilmek için birincisi belli bir zamana, ikincisi bakış açınızı değiştirmeye, üçüncüsü eyleme dönük planlar yapmaya ihtiyacınız var.

Boşanmanın ardından gelen "Tek başına olma deneyimi", evlilik öncesi tek başınalıktan farklı olarak; artık bir gelişim görevi olan evlenip çocuk yapayım kaygısından uzak ,potansiyel eş arama durumu olmayıp, gerçekten ne istediğinizi daha iyi bileceğiniz, edindiğiniz tecrübe ile kimi istediğinizden daha emin olduğunuz, çok  daha sağlam dostluklar geliştirebileceğiniz ve kendinize daha çok zaman ayıracağınız bir dönemdir aynı zamanda.

Boşanma sonrasında ise ""çivi çiviyi söker" diye hemen bir ilişki peşinden koşmaktansa, kendini ve hayatı yeniden yorumlamak için kendimize zaman tanımalıyız. Boşanma sonrası hayatın en üretken aşamalarından birisidir. Evet, yanlış okumadınız ‘EN ÜRETKEN’ peki neden? Çünkü kaybolan zamanların telafisi ve kendiniz için yapmak isteyip de ertelediğiniz şeyler için bir fırsatlar dönemidir. Kaybınızın yasını tutarken diğer taraftan fiziksel, ruhsal ve profesyonel anlamda kendinize yeni ve farklı katkılar oluşturmakla ilgili yaratıcılığınızın arttığını görürsünüz yani kendi kişisel gelişiminize yatırım yaparsınız.

Hastalarıma baktığım zaman, boşanma sonrası verilen ödevleri hızla yerine getirdiklerine tanıklık ediyorum. Yeni hobiler bulma, arkadaşlarına daha fazla zaman ayırma, dışarıda sosyal etkinliklerde bulunma, yeniden işe girme, işi ile ilgili eğitimlere katılma ve kariyeri için kendine daha fazla yatırım yapma ve yeni yaşayacağı alanı kendi beğeni ve rahatına göre düzenleme gibi konulara yoğunlaştıklarını görüyorum ve bu beni inanılmaz mutlu ediyor.

Bunları yaparken kaygıları zaman zaman yükselmiyor değil "Acaba başarabilecek miyim?" düşünceleri yoklayabiliyor. Ben size bu konuda bir danışanımın söylediklerini kendi ağzından aktarmak istiyorum;

"Boşanmaya karar verdiğim günlerde herşey karanlık görünüyordu, çok canım acıyordu. Yıllardır alıştığım şeyler vardı ama evliliğim iyi gitmiyordu, düzeltmeyi de denedik olmadı, birbirimize saygımız kalmadı. Çok zor oldu, bu süreci sizinle yaşadık, hiç uyku bozukluğu çekmezdim, boşanma aşaması ve sonrasında uykularım çok bozuldu. Kilom normalken iştahım açıldı ve 10 kilo aldım. Ancak bu öyle bir yolculuk ki bir kere başladı mı geri dönüşü yok, hem o acıyı çekiyosun hem ayakta kalmaya çalışıyorsun ve benim hayatım tamamen değişti, ama kendimi geliştirmek için nasıl çabaladığımı da gördünüz. Verdiğim karar çok doğru bir karardı, şimdi bunu daha iyi görüyorum, iyiki cesaretimi toplayıp böyle bir karar vermişim."

Yukarıda bahsettiğim danışanım, boşanma sonrası kendi düzenini kurduğu bir eve çıktı, ekonomik olarak biraz sorunlar yaşadı, yaşamadı değil ama üstesinden gelmeyide bildi,  bu arada kendini geliştirmeyi de ihmal etmedi, kişisel gelişim eğitimlerine katıldı, resime olan ilgisini keşfedip resim kursuna yazıldı, arkadaş grubunu genişletti. Boşandıktan 2 yıl sonra birisiyle tanıştı ve çok iyi giden bir ilişkisi var. Yakın zamanda evlenmeyi düşünüyorlar. Unutmayın ilişkiler ve insanlar güvenilmez değildir.

Yukarıda bahsettiğim durum bir hikaye değil, gerçek. İşleri yoluna koymak, kendine gelmek, yani hedefler koymak, çocuk varsa onları da yeni duruma alıştırmak bunların hepsi kolay olmayan şeyler...Ben yine yukarıda bahsettiğim danışanımın sözlerinie yer vermek istiyorum; " Bu süreç benim için yorucu ve yıpratıcıydı ama sonunda gerçekten büyüdüm, artık gerçekten ne istediğimin farkındayım ."

Hayata yeniden başlayabilirsiniz evet genelde yeni olan herşey korkutur,  sonuçta baştan başlamak kolay değil, yeni bir yol, yeni insanlar, yeni duygular, yeni tecrübeler ve daha bir sürü farklılık ama başka bir pencereden de bakarsak güzellik. Bu güzelliğin içinde olan en temel şeyde heyecan, evet heyecan yeni şeyler heyecanı da beraberinde getirmez mi ? Elbette getirir, heyecan sizi hayata karşı enerjik kılar ve geleceğe umutla bakmanızı sağlar.

Unutmayın her son bir başlangıç ve her yaşanmışlık bir tecrübe katıyor bizlere. Önemli olan tecrübelerimizden ne öğrendiğimiz ve bunun doğrultusunda nasıl davrandığımız. Hayatı akışına bırakın, kendinizi suçlamayın ve her olan şerde bir hayır olduğunu hatırlayın.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.