Bunlar için mi biz varız ey Kıbrıslı Türkler?
Hatırlayalım.
Bizde ne varsa sizde de aynisi olacak demişlerdi.
Bizde dedikleri ülke ise Türkiye'dir.
Öyle demişlerdi.
Bugün bakıyorum da giderek o yola doğru girmişiz.
Ve, ne var ne yok oradan buraya taşımış oldular.
Erdoğan düzeni burada hızla devam ediyor.
Kıbrıs'ın kuzeyinde AKP'nin temsilciliğini yapanlar geçen yıl Afrika gazetesine saldırıp, linç etme ve insan hayatına kast etmelerini unutmadık, unutmayacağız.
Bilinçli olarak saldırdılar ve polisin gözü önünde tüm bunlar yaşanmış oldu. O saldıranlara hiç bir müdahale o gün polis tarafından yapılmadı.
Ve bugün halen daha tehditler savurmaya devam ediyorlar. Kurdukları YDP partisi de yetmez diyerek AKP temsilciliğini de kurmuş oldular.
Benzetmek hiç biter mi devam ediyorlar benzetmeye bizleri kendilerine!
Bizde ne varsa sizde de olacak dediler bir kere, hiç boş dururlar mı?
O yüzden alın size AKP temsilciliği!
Nerede Kıbrıs Türkü?
Nerede irade?
Yok işte!
O kadar bir yol aldılar ki ekranlarda onları görüyoruz.
Konuşuyorlar bizlerin yerine.
Bizlerin olduğu yerde sizler yoksunuz diyerek her daim bu şekilde sahip oluyorlar irademize.
Bakınız buraya göndermiş oldukları petrol arama gemilerine.
Bulacakları doğal gaz ya da hidro karbonu bize mi bağışlayacaklar?
Asla!
Bir yandan savaş çığırtkanlığı yapıyorlar üstümüze basarak, bir yandan da asla haklarımızı Rum tarafına bırakmayız diyorlar.
Oysa her türlü hakkımızın üzerine onlar oturmuş oldular.
Ve haktan bahsediyorlar.
Garantör, garantör olarak kalmadı.
Açıkçası ülkenin gerçek idarecisi olduklarını görüyoruz.
Yöneten bizler değil, onlardır.
Her türlü konuşmaları ve tavırları onları ortaya zaten koyuyor.
1974 tarihinden sonra benzeyen her bir yanımız devam ediyor.
Kaba kuvvet, saldırı, kırıp dökmek, insanları öldürmek, tecavüz, soygun, bunlar benzetilme yanımızdır.
Türkiye, şeriat düzenine gelip dayanmıştır.
Laiklik anlayışı tamamen bitirilmiş oluyor.
Yapılan kulliye ve camiler bunların göstergesidir.
Birçok dini dernekler ve bunlar üzerinden yetiştirilen şeriat kafalar giderek artıyor.
En iyi sömürü din sömürüsü üzerinden oluyor.
Dini kullanarak o ülkenin demokrasi anlayışı, laiklik anlayışı bu şekilde bitirilmiş olur ve tek adam hakimiyeti ortaya çıkar.
Yani halk bu şekilde teslim alınmış olur.
Bugün bizleri de bu şekilde hızla dini akımlar yoluyla teslim almaya devam ediyorlar.
Yapılan külliye bunu gösteriyor.
Ve bunun yanında devamı için yapılacak nice külliye ve camiler, imam hatip liseleri bugün geldiğimiz noktayı gösteriyor.
Bir iki gazeteler ve aydınlar hariç, her şey onun idaresi, emri altında hareket ediyor.
AKP ve Erdoğan rejiminin burada devam etmesi adına çalışma yapıyorlar.
Bunun yanında yine bir iki sendika, dernek, sivil toplum örgütü hariç, onlarda de ayni şekilde!
Peki bizler ne yapıyoruz?
Bunlara hiç dur diyen çıkmıyor.
Kabullenmiş duruma geldik.
Pes ettik adeta.
Yeter deyip de yola çıkmıyoruz.
Bunlar için mi varız ey Kıbrıslı Türkler?
YAZIYA YORUM KAT