Büyük acı
İki gündür içim acıyor.
Ne zormuş insanın yıllarca birlikte yürüdüğü yoldaşını kaybetmek
Daha da zoru onun cenazesine gidememek
İçim acıyor dayanamıyorum, gözlerimden yaşlar dökülüyor içim sızlıyor.
Güle güle KORELİ.
Ben İbrahim Koreli’yi 1976 yılında Cypfruvex LTD’de muhasebe memuru olduğu dönemde onun bir partiden Milletvekili adayı olduğunu öğrenen Bölge müdürü ve Vali’nin(İsim gerekmez) onu aday olursa işten atmakla tehdit ettiği gün tanıdım. Adaylıktan çekilme mecburiyetinde kalacağı için ağlıyordu.
O gün ne kadar mücadeleci olduğunu bana anlattı. Ve o gün savaşını politikadan önce Sendikal mücadele ile başlatması kararını birlikte aldık.
Evet önce TARIM-SEN’in ilk kurultayında rakipsiz başkan seçildi.
1981 yılına kadar kimsesinin başaramadığı özel sendikacılığı binlerce işçiyi etrafında toplayarak başardı.
Bu olaylar bizi birbirimize daha da çok bağladı.
Ben 1981 sonu Cypfruvex LTD’ki görevimden ayrıldıktan sonra adeta bir TARIM-SEN’in eylemlerinde arabulucusu oldum.
Hasan Özbaflı’nın Çalışma Bakanlığı döneminde rahmetli bir başka dostum Av.Hakkı Alpagut’un evinde arabuluculu yaparak.Mehmet Altınay’ın Bakanlığı döneminde dönerci Ümit Alkan’ın evine arabuluculuk yaparak grevleri başarı ile sonlandırdık.
Tüm grevlerde rahmetli eşi fedakâr insan Radiye Hanım çocuklarını da alarak grev yerinde çadırda kalırdı. Grevin bitiş habercisi bendim. Ne zaman grev yerini ziyarete gitsem Radiye Hanım toparlanmaya başlar kısa süre sonra da uzlaşmanın sağlanıp grevin sonlandırıldığı açıklanırdı.
Koreli büyük savaşçıydı ve hiç bu savaşçı ruhunu kaybetmedi. Kimsesinden medet ummadı.
1981 yılında Milletvekili olarak bu mücadelesini taçlandırdı.1990 yılında seçilip Meclise girmediği için 1993 seçimlerine kadar vekillik yapmadı.
Siyasi tarihde belki da özel arabası olmayan tek milletvekili odur.
Başlarda Sendikanın starteri olmayan eski bir MAZDA arabası vardı. seçim döneminde kullanamadığı için benim arabamla dolaşırdık. sonunda Kilise önüne park ettiği arabayı arabamla iterek çalıştırıp evine giderdi. Tarihini tam hatırlamayacağım ama sonradan ikinci el bir FİAT araba alındı sendikaya onu kullanırdı. Şahsi arabasını senelerce sonra alabildi.
Onun 1990 seçimlerinde parti kararına uymayıp Meclise girmediği dönemde onun mücadeleciliğini anlatacak bir olay aramızda geçti. Birlikte Hacıali’nin Yılmazköyde açtığı tavuk lokantasına gittik.Ben ona ‘’Koreli senin durumun malum Ergün ve Kotak Meclise girdi bak sen girmesen emeklilik hakkını kaybedersin iyi düşün’’dediğimde ‘’Arif son kıracağım kişi sensin bu teklifi bana yapmış olma’’diyerek mevzuyu hemen kapatmıştı.
Dört çocuğu var ama hiçbir zaman onlar için kimsesinden bir şey istemedi ve bu güne kadar hiçbiri Devlette bir göreve giremedi. Daha da ilerisi benim PEYAK’da çalıştığım dönemde büyük kızını işe aldım diye sabah sabah kapıma dayanıp neredeyse beni dövmeye kalktı.
Anektodlarla büyük mücadele adamı İBRAHİM KORELİ’yi anmaya çalıştım. Daha nice nice anılarımız var, anlatmakla bitmez.
Sadece bir şeyi başaramadı o da Mecliste verdiği en büyük kavga ‘’Özel sektörde sendikalaşmanın önünü açacak yasaları çıkarttıramadı’’Ama bu ayıp hala daha bu yasayı çıkartamayanların ayıbı.
GÜLE GÜLE İBRAHİM KORELİ YATTIĞIN YER NURLARLA DOLU MEKANIN CENNET OLSUN.
YAZIYA YORUM KAT