Tufan Erhürman başkanlığında CTP ciddi bir çöküşten kurtulmuştur.Toplumun genel desteğini şahsında toplayıp en fazla karma ve tercihe sahip ikinci kişi olarak seçimden çıksa da.

Genel seçimlerde 2013 seçimlerinde %38.36 oy alan parti Toplumun Tufan Erhürman’a olan güvenine rağmen 2018 seçimlerinde %20.95’e gerilemiştir.

Bu gerilemeye rağmen KKTC’de ilk kez dört partili ve CTP’nin Başbakanlığında bir Hükumet kurulmuştur.

Bu dörtlü koalisyona halen çok ciddi uygulamalar yapılmasa bile toplumun desteği sürmektedir.

Dörtlü Hükumet özellikle Kıbrıs konusunda hçbir politika üretmemiştir.

Birisi benim desteğim yok derken,digeri çok bilgiçlik üzerinden anlaşılmayan şeyler anlatmaktadır.Bir diğeri benim bu konuda PM kararım var derken CTP’de sekisi gibi çözüm yolunda liderlik yapmamaktadır.

Belki de bütçenin meclisten geçmesi geçiktiğinden . 40 ünlük bir süre yeterli bir icraatın önünü engellemiştir ve şimdi yeni bir seçim yasağı dönemine girmekteyiz.

Yerel seçim dönemine girdik.Üstelik bu seçimlerin TC’deki seçimlerin gölgesinde geçeceği ortada.

Genel seçimlerde %35.61 oy alan UBP panter gibi beklemektedir.Üstelik bu düzeyde oy alasına rağmen özellikle büyük Belediyelerde adaylarını bağımsız olarak göstermektedir.

Buna rağmen CTP alenen kahramanlığa soyunan ben büyüğüm diyerek bir nevi meydan okuma telaşına düşmüştür.Dörtlü koalisyonun avantajını kullanmayarak farklı bir uygulama içerisindedir.Paylaşmak yerine kendini ön planda tutacak uygulama içerisindedir.Bu yetmediği gibi kendi kazanımında olan Belediyelerde dahi aday değiştirmeye yönelmiştir.Kenara çekilmeyip parti içinde kalanlar ise özellikle Lefkoşa’da neden aday çıkartmadığı yönünde parti içi saldırılara başlamışlardır.Aday olmak isteyen partililer parti kararlarına rağmen bağımsız aday olmöanın peşine düşmüşlerdir.

Bütün bunlara neden bundan önceki dönemlerde parti içindeki disiplin mekanizmaları işletilmemiş.’’Kol kırılır yen içinde kalır’’ve ‘sin da gulle geçsin’’manevraları egemen olmuştur.

Bütün bunların sonucunda CTP’nin yönetimi bir karar almış ve ‘’ ‘’ Parti tüzüğümüzün ilgili maddelerine göre, ‘Seçimlerde parti oluru olmaksızın bağımsız aday olmak, diğer partilerin veya adayların propagandasını yapmak veya parti aleyhine çalışmak’ parti üyesinin üyelik kaydının silinmesi ve parti ile olan tüm ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğuran en ağır disiplin cezası olan ‘kesin ihraç’ cezası ile cezalandırılan bir disiplin suçudur. Bu çerçevede CTP yetkili organlarının bu suçu işleyen parti üyeleri ile ilgili olarak gerekli disiplin işlemlerini ‘kesin ihraç’ talebi ile başlattığını kamuoyunun bilgisine getiririz.’  Açıklamasını yapmıştır.

Bu uyarı bence parti içinde karşılık bulmayacaktır.Çünkü bu bahsedilen eylemlere katılacak kişiler partiye ‘’Daha önvce neredeydiniz?’’ ve ‘’Bundan önce bu davranışı sergileyenleri neden disipline vermediniz’’sorusunu soracaklardır.

CTP yerel seçimlerde izlediği politika ile Yerel yönetimler sanki altın tepsi içinde UBP’ye sunulma noktasındadır..

Temennim yerel seçimler öncesi CTP daha ayağı yere basan bir politikaya dönüş yaparak hiç beklemediğim ve hoşlanmayacağım şekilde toplum adına kazanılmış CTP Belediyelerini UBP’ye teslim etmez.

CTP’nin küçülesi benimsenemez.

En büyük nedeni nasıl 32 yıldır teni bir TKP yaratılamamışsa yeni bir CTP yaratmak da ondan daha zordur.