Defolun diyorlar!
Ülkede yaşanan olaylar karşısında vatandaşımız adeta perişan, moral namına hiç bir şeyi kalmadı. Hele de bu son günlerde yaşanan kötü olaylar, vatandaşın huzurunu iyice kaçırmış oldu. Vatandaş gerçekten de büyük bir rahatsızlık içerisine sokulmuştur.
Geçmiş yıllarımızda ülkede yaşanan bu olayları hep uzak ülkelerden duyar, televizyon veya haber dinlemeye başladığımızda bunları oralardan duymuş olurduk.
Yani ülkemizde bunlar yoktu.
Gayet huzurlu bir ülke halindeydik.
Her insan, huzur ve güven altında yaşamını sürdürmüş oluyordu. Ne can korkusu vardı, ne namus, ne de malım çalınacak şu dükkan açılıp soyulacak ya da kuyumcu soyulacak, döviz işletmecisi sokakta evinin önünde öldürülmüş olacak. Bunlar yoktu o geçmiş yıllarımızda. Ama bugün korkuyoruz sokağa çıkmaya, korkuyoruz gece uyumaya. Her an her şey başımıza gelir diye toplum olarak endişe içindeyiz.
Ne hale sokulduk değil mi?
Kendi yerinde korkar hale geldik.
Kendi evinde, kendine güveni ve huzurlu bir yaşamı ne acıdır ki yerine getiremiyoruz.
Bu mudur mutlu huzurlu yaşamak?
Bu mudur güvenlik ortamını yerine getirmek?
Bakınız hiçbir Türk, Rum tarafından ölüm korkusunu artık yaşamıyor.
Hiç bir Türk, sokakta Rumlar tarafından öldürülmüyor.
Hiç bir can, mal, namus korkusu yok artık, çünkü burada korunuyoruz.
Bunları sürekli telaffuz etmiş oluyor bizlere o sözde milliyetçi olanlar ve güvenli bir yaşam içinde var olduğumuz her fırsatta dillerinden düşmüş oluyor.
Peki bu son zamanlarda yaşananlar?
Onlar ne olacak?
Rum, korkulu düşmanı diye söylenirken, bugün o yaşananlar, onlar ne olacak?
Bu konuda hiç sesleri ve sokakları çıkmıyor o milliyetçi tayfasının değil mi?
Neden sesleri çıkmıyor?
Bir Rum yapmış olsaydı, aman Allahım, hemen kapıları kapayalım, hatta duvarlar örelim, mayınlar, silahlı askerler yığalım diyecekler ve ellerinden ne gelirse yapmış olacaklardı.
Peki şimdi ne yapıyorlar?
Sus pus oluyorlar.
Her neyse.
Açıkçası huzur namına bir şey kalmadı.
Ne canımız güvende, ne de diğer her bir şeyimiz.
Ekonomik yönden de kötü bir toplum haline getirildik.
Hiç bir durumda güvende sayılmadığımız bir acı gerçektir.
Bir de bunların yanında her geçen gün kendi yurdunda, kendi ülkende yabancı duruma getirilmen kadar kötü bir şey daha ne olabilir ki!
Ve aslında hepsinden de kötüsü olan.
Yani sen burada barınacaksan sesini soluğunu ve yapılanları kabul ederek ancak barınmış olacaksın.
Evet, bugün böyle bir durum var.
Ne kadar tehlikeli öyle değil mi?
1974'te kurtarıldık öyle mi?
O kurtaran tarafından başımıza zaten gelmedik şey kalmadı.
Ne demek senin doğduğun büyüdüğün toprakta artık sen yoksun, artık onlar var diye bilmeleri.
Ne demek başkent'te insanların evlerinin kapılarına, “Bizim olduğumuz her yer bizimdir” diye yazılar asılsın, sana “çek git doğduğun mahalleden, defol” denilsin"!
Evet.
Görmediğimiz, yaşamadığımız şey kalmadı onlardan.
Ve bugün bir de defolun diyorlar.
YAZIYA YORUM KAT