Devlet okulları kendi kaderine terk edildi!
Yeni eğitim yılına girilmeye az kaldı.
Yani 1 aylık bir süre.
Her yıl olduğu gibi bu yılda hep sorunlar var eğitimde.
Sorunların aşılması aslında hiç de zor bir şey değildir.
Ve biliyor musunuz aynı şeyleri tekrardan ele alarak yazmamız gerçekten de beni üzüyor.
Ama maalesef hükümet edenler hiç de oralı bile olmuyorlar.
Gelen tüm hükümet edenler sorunlara bakmayarak akılları sıra hükümetlik ve Eğitim bakanlığı yapmış oluyorlar.
Eğitimden gelen kişiler bakan oluyor ama yine de hep sorunlar devam etmiş oluyor.
Hiç bir çözümü ya da çareyi yaratan olmuyor.
Her yıl eğitimde ayni sorunlar ve bu sorunlar da böylelikle hep devam etmiş oluyor.
Sorunları gideren bir anlayış maalesef hakim olmuyor hükümet edenlerin içerisinde.
Gelen hep ayni, değişen bir şey olmuyor.
Ne zaman sorunsuz bir eğitim göreceğiz?
Anlaşılan aynı zihniyetleri bu şekilde seçmeye devam edersek hiç bir zaman sorunsuz bir eğitim görmeyeceğiz demektir.
Bakınız bu yıl da okullar açılırken, tamiratlar biteceği yerde devam ediyor, oysaki okula başlayan öğrencilerin bu şekilde eğitim yapmaları mümkün değildir.
Çoğu okullarda doğru dürüst sınıf bile yoktur.
Sınıfların dökülen sıvaları bir yana bunun yanında kışın sınıfların ısıtılması dahi yerine getirilmiyor.
Çocuklar tir tir titriyor.
Soğuk sınıflarda nasıl eğitim yapacak ki bu öğrenciler?
Bu mümkün değildir.
Bunun yanında soğuk algınlığı ve hasta olan çocuklar ortaya çıkıyor.
Bu çağda bu şekilde bir eğitim anlayışı.
Peki ya okulların açıldığı gün, müdür, müdür muavini, öğretmen, hademe yetersizliği yaşanmasına ne demeli?
Tam anlamıyla rezalet!
Okul malzemeleri dahi bakanlık tarafından sağlanmıyor.
Tuvalete kağıdı, el yıkama sabunu, ıslak havlu, sınav sorusu için kullanılan kağıtlar bile bugün bakanlık tarafından karşılanmıyor.
Bakanlık tarafından malzemeler zorunlu olarak getirilmesi gereklidir denilerek veliler tarafından bu şekilde karşılanıyor.
Eğitime hiç bir zaman yeterli bütçe ayrılmadı, ayrılmamaya da devam ediliyor.
Bunu vebalin de her zaman olduğu gibi okul aile birlikleri sağlamaya çalışıyor.
Kapı kapı dolaşan ve yardım isteyen duruma geldi aile birlikleri.
Aile birlikleri bu şekilde ufak tefek malzeme ihtiyaçları gidermeye çalışmış oluyor.
Yani bakanlığın yasa gereği yapması gereken görevi yapmadığı ve aile birlikleri de bu şekilde çare olmaya çalışıyor.
Özel okullar ile devlet okulları arasında gerek eğitim konusu, gerekse tüm okul ihtiyaçları açısından tam anlamıyla korkunç bir fark var aralarında!
Tabi ki bu korkunç fark da her yıl dahada artmaya devam ediyor.
Artan nüfusa göre okul inşaatı maalesef yerine getirilmiyor.
Tek yapılan sınıfların içerisine tıklım tıklım öğrenci yerleştirilmesi oluyor.
Bu mudur eğitim bakanlığının görevi?
Bu şekilde bakanlık mı olur?
Peki ya sendikaların uyarıları?
Uyarıları hiç bir zaman dikkate dahi alınmıyor.
Yani kısacası her gelen hükümet, devlet okullarını bu şekilde kendi kaderine bırakmış oluyor.
YAZIYA YORUM KAT