Ülke son yıllarda çok hızlı bir şekilde kara para aklama, kumar ve fuhuş gibi suç faaliyetlerinin merkezi haline gelmiştir. 

Hızla artan bu faaliyetler karşında devlet ne yapıyor? 

Devlet bunlara dur diyor mu? 

Ülkeyi idare edenler ne yapıyor? 

Onlarda bu arada her türlü ihale yolsuzluklarına, vurguna çanak tutuyorlar. Ceblerini şişirmiş oluyorlar. Kimin eli kimin cebinde bu ülkede hiç belli değildir. Her türlü kara parayı aklama merkezi olarak burayı seçenler ve burada da çok rahat bir şekilde bu işleri yaparak o kara paralarıda yasal hale getirerek rantlarını bu yarı bölünmüş ülkede sağlıyorlar. 

Peki devlet uyuyor mu? 

Hayır uyumuyor. 

Gözleri açık onları seyrediyor sadece. 

Aslında devlet denen mekanizmada bu çarkın dişleri haline gelmiştir. 

Son olarak Magosa Limanına İngiltere’den getirilen bir araçtan çıkan milyon sterlinler var. 

Bu araç kime ait? 

Hangi galeriye ait? 

Polise sorduğumuzda hiç bir cevap almıyoruz. 

Neden? 

Yukarda da belirttiğim gibi devlet denen güç veya mekanizmada bu çarkın dişleri arasına girmiştir. Polis bu galerinin ismini ve sahibinin de ismini açıklamıyorsa; varın artık siz söyleyin burada işlerin nasıl ne şekilde kirlenip de çok rahat bir şekilde döndürülür olduğunu. 

Geçmiş yazımda da belirttim, bu yarı küçük ülkede birçok banka var. 

Bu ülkede ne varda bu kadar çok banka bulunuyor? 

Büyük sanayi mi var?

Büyük üretim mi var?

Ne üretiyoruz da bunun içerisinde paralar dönecek de bu bankalar buraya yığılmış olacak?

Mümkün değildir.

Bu bankalar burada o döndürülen kara paraların aklanmasını yaparak burada barınmış oluyorlar.

Ülke adeta pislik yuvasına döndürülmüştür. Bu pisliğe kimse dur demiyor. 

Kara Para Aklama konusuna değinmek gerekirse, bankacılık ve finansal sistemleri, düşük denetim standartları nedeniyle suç örgütlerinin favori mekanları haline gelmiştir. 

Yerel ve yabancı yatırımcıların yanı sıra, yasa dışı gelirlerini aklamak isteyen suç grupları, sahte şirketler ve karmaşık finansal yapılar aracılığıyla bu sistemi istismar etmektedir. 

Kumar faaliyetleri de ülkenin ekonomik yapısının bir parçası olmuştur. 

Yasal çerçevede belirli bir ölçüde izin verilen kumarhaneler, ancak denetimsizlik nedeniyle yasadışı kumar operasyonlarına kapı aralamaktadır. Bu durum, hem yerel halk, hem de ziyaretçiler için ciddi sorunlar doğurmakta; bağımlılık, sosyal sorunlar ve mali kayıplar gibi olumsuz etkileri beraberinde getirmektedir. 

Fuhuş ise, ülkenin maruz kaldığı bir diğer ciddi meseledir. 

Turizm sektörünün büyümesiyle birlikte, bazı bölgelerde özgürlükleri kısıtlanmış bireylerin fuhuşa zorlanması ile karşı karşıya kalınmaktadır. Bu durum, insan kaçakçılığı ile de bağlantılı olup, yasa dışı ticareti artıran bir sorun haline gelmiştir. 

Sonuç olarak üzülerek bekletmek isterim ki ülkedeki bu pisliği temizleyecek gerçek anlamda bir devlet yapısı ve mekanizması kalmamıştır.