Doğu Akdeniz’de “capoeira” dansı
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Dr. Hayriye Kahveci, Doğu Akdeniz’de sıcak temas olmadan karşılıklı birbirini gerecek adımların atılacağını belirtti
HERKES ÜSTÜNE DÜŞENİ YAPACAK: Kahveci, Doğu Akdeniz’de yaşanması muhtemel olayları, tarafların birbirine vurmadığı ve dans edermiş gibi göründüğü bir savaş sanatına verilen isim olan “capoeira”ya benzetti. Hem Güney Kıbrıs’ın hem de Türkiye’nin sıcak temasa girmeden karşılıklı adımları atacağını kaydetti
YAPABİLECEKLERİMİZ SINIRLI: Kuzey Kıbrıs’ın gerek uluslararası siyasi konumu gerekse teknik ve finansal kapasitesi dikkate alındığında atabileceği adımların sınırlı olduğunu ifade eden Kahveci, çözümsüzlük koşullarında yapılabilecek en yerinde çabanın Türkiye Cumhuriyeti ile etkileşim halinde olmak olduğunu belirtti
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Uzmanı Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Dr. Hayriye Kahveci, Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs’ın doğal gaz çıkarma hareketlerine başlayacak olması, Türkiye’nin de buna karşı atak olarak bir sismik arama gemisi kiralayarak bölgeye yönlendirecek olmasının Doğu Akdeniz’de sıcak temas olmasa da bir gerginlik yaratacağını söyledi.
Kahveci, Doğu Akdeniz’de yaşanması muhtemel olayları tarafların birbirine vurmadığı ve dans edermiş gibi göründüğü bir savaş sanatına verilen isim olan “capoeira”ya benzetti. Hem Güney Kıbrıs’ın hem de Türkiye’nin sıcak temasa girmeden karşılıklı adımları atacağını kaydetti.
Kuzey Kıbrıs’ın gerek uluslararası siyasi konumu gerekse teknik ve finansal kapasitesi dikkate alındığında atabileceği adımların sınırlı olduğunu ifade eden Kahveci, çözümsüzlük koşullarında yapılabilecek en yerinde çabanın Türkiye Cumhuriyeti ile etkileşim halinde olmak olduğunu belirtti
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler uzmanı öğretim üyesi Yardımcı Doçent Dr. Hayriye Kahveci, yeni yılda Kıbrıs çevresinde yaşanması muhtemel olayları Havadis’e değerlendirdi.
Soru: SAIPEM 12000 petrol arama platformunun Kıbrıs açıklarına gelmesinin ardından Türkiye tarafından Barbaros da bu bölgeye gönderildi. Bunun anlamı nedir? Türkiye bu hareketiyle ne amaçlıyor?
Kahveci:Enerji ve jeopolitiğin olduğu her yerde bu tarz sıcak temas olmadan karşılıklı birbirini gerecek adımların atıldığını görmek mümkündür. Hazar bölgesindeki enerji kaynaklarının dünya piyasalarına çıkarılması için ana ihracat mekanizması kurulana kadar bölgedeki devletler ve uluslararası güçlerin buna benzer yaklaşımlarını görmüştük. O dönemde ben bunu enerji jeoploitiğinin“capoeira” dansı olarak tanımlıyordum. Şimdi benzer bir durum Doğu Akdeniz’de yaşanmakta. Brezilya kökenli olan “capoeira” aslında bir savaş sanatı. Eller çok fazla kullanılmadan ritmik tekmelerle kavga tekniklerinden oluşan bir dans. Taraflar birbirlerine vurmuyorlar dans edermiş gibi görünüyorlar ama aslında bir kavgada kullanabilecek özellikler taşıyor hareketler. Altıncı parselde gerçekleşecek herhangi bir arama faaliyetinin Türkiye Cumhuriyeti’ni doğrudan ilgilendirdiğini ve bunun cevapsız bırakılmayacağı yetkililerce defalarca tekrarlandı.
SAIPEM 12000 sondaj için 6. parseldeki Calypso yatağına getirilmesi ve 1 Mart 2018 tarihine kadar bölgede sondaj yapılacağının duyurulması ile Türkiye Cumhuriyeti de BarbaraosHayrettin Paşa sismik gemisinin denize açıldığını duyurmuştur. Gemi şu anda Silifke açıklarındadır ve SAIPEM 12000 sondaj yapacağı alandan uzaktadır. SAIPEM 12000’in bulunduğu sondaj sahası haritadan da anlaşılacağı gibi net koordinatları hesaplamadan Türkiye’nin ilan ettiği münhasır ekonomik bölgenin dışında görünmektedir. Ben bu bölgede bir sıcak çatışmanın yaşanacağını düşünmemekle birlikte 2018 yılının ilk günlerinde Türkiye tarafından da bölgede çalışmaların ve askeri tatbikatların artırılacağını düşünmekteyim.
Soru: Türkiye’nin kiraladığı bir petrol arama gemisi olduğu biliniyor. Bu geminin de Kıbrıs açıklarına gelmesi ne gibi gelişmelere yol açacak?
Kahveci:Türkiye Cumhuriyeti DEEPSEA METRO II gemisini kiraladı mı yoksa satın mı aldı o konuda henüz net bir bilgiye sahip değiliz. Ancak son günlerde çıkan haberlere bakıldığında TPAO envanterine kayıt edilecek gibi bir takım haberler görüyoruz. Gemi şu anda İstanbul’a vardı. Eğer satın alınmışsa benim beklentim en kısa zamanda gemiye yeni ve sembolik bir isim verilerek sondaj faaliyetlerine başlanacağı doğrultusundadır. Ancak ilk başta bu sondaj faaliyeti Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin daha önce Mağusa körfezinde sismik arama yaptığı bölgede mi yoksa SAIPEM 12000’in sondaj yapacağı bölge yakınlarında Türkiye MEB sınırları içinde mi olacağı konusunda henüz bir şey söyleyebilecek bilgiye sahip değiliz.
Sembolik anlamı olan bir isim dedim çünkü bu sembolik isimler de Doğu Akdeniz’de cereyan eden daha önce bahsetmiş olduğum capoeira dansının (temassız kavganın) bir uzantısı niteliğindedir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi petrol arama sahalarının isimlerini belirlerken Yunan mitolojisinden esinlenerek Yunan tanrılarının ismini vermektedir. Calypso da böyle bir isim.Mitolojide yoldan çıkaran, engelleyen gizemli tanrıçaya verilen isimdir. Türkiye tarafından kullanılan sismik gemilerinin isimleri Piri Reis ve Barbaros Hayrettin Paşa da sembolik öneme sahip isimlerdir. Sondaj gemisi için de böyle bir sembolik isim siyasi mesaj içerecektir.
Kahveci, Doğu Akdeniz’de yaşanması muhtemel olayları, tarafların birbirine vurmadığı ve dans edermiş gibi göründüğü bir savaş sanatına verilen isim olan “capoeira”ya benzetti
Soru: Türkiye ile uluslararası izinler ışığında arama yapan Güney Kıbrıs’ın karşı karşıya gelmesi uluslararası bir krize neden olur mu? Bu gerilim hangi boyutlara ulaşabilir?
Kahveci:Söz konusu bölgede gerek Güney Kıbrıs gerekse Türkiye Cumhuriyeti farklı uluslararası belgelere dayanarak sınır tanımlaması yapmıştır. Yani Güney yasal olarak arama yapar derken Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku sözleşmesine dayanarak bunu söylemektedir. Ancak bu sözleşmeye tıpkı ABD ve Israil gibi Türkiye Cumhuriyeti de imza koymamıştır. Yani Türkiye için bir bağlayıcılığı yoktur. Benzer şekilde Türkiye’nin iddialarını da Güney Kıbrıs Rum yönetimi reddetmektedir. Kriz tarafların birbirlerini uluslararası platformlarda protesto etmesi ve bölgede askeri tatbikatlar gerçekleştirilmesi boyutunda olur ancak sıcak çatışmaya götürülmeyecektir.
Soru: Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın adımları karşısında ne gibi adımlar atmasını bekliyorsunuz?
Kahveci:Daha önce olduğu gibi diplomatik girişimlerin yanı sıra, meselenin ilk günden itibaren seyrine bakarak Doğu Akdeniz’de sismik arama ve sondaj faaliyetlerin yapılacağını ve askeri tatbikatların artırılacağını tahmin ediyorum.
Soru: Kuzey Kıbrıs’ın bu gelişmelerden uzak kaldığı görülüyor. Kuzey Kıbrıs’ın müzakerelerin de durduğu şu noktada hangi adımları atması gerekiyor?
Kahveci:Kuzey Kıbrıs’ın gerek uluslararası siyasi konumu gerekse teknik ve finansal kapasitesi dikkate alındığında bu konuya ilişkin olarak atabileceği adımlar sınırlıdır. Çözümsüzlük koşularında yapılabilecek en yerinde çabalar, mümkün olduğunca Türkiye Cumhuriyeti ile etkileşim halinde olup bölgede krizin boyutlarının ada halkalarının en az zarar görebileceği şekilde sınırlanması için girişimlerde bulunmak ve Güney Kıbrıs Rum yönetiminin tek taraflı adımlar atmasını engelleyecek ve müzakere masasının yeniden kurulmasını zorlayacak bir politika izlemektir.
HABERE YORUM KAT