Koskoca bir cumhurbaşkanının etki alanı, toplumun ekonomik ve sosyal sorunları ile etkin politikalar üretmek olmalıdır; peki, bir park açılışı bu bağlamda ne anlama geliyor? 

Öncelikle, park açılışları sembolik anlamda önemli etkinliklerdir. Ama bu etkinlikler kendi ülkemizde yapılmış olsa ve açılışında da cumhurbaşkanı olarak katılmış olsaydı, onu anlarız da gel gelelim bir başka ülkenin açılışında olması, ne kadar doğru bişey sayılır ki? 

Aslında doğru sayılmaz!

Doğa ile insanı buluşturan, topluma nefes aldıracak alanların açılışı, genellikle barış, huzur ve toplumsal birliktelik mesajı taşır. 

Bunlar onaylanacak şeylerdir. 

Kabul edilecek şeylerdir. 

Fakat yukarda da belirttiğim gibi bir cumhurbaşkanı olarak bir başka ülkenin park açılışı, Avm açılışı, Restoran açılışı vs. olsun, bi yerde o makamı küçültmüş sayılır. 

Bu tip açılışlarda TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’da ülkemizde açılış yapsın, yapmıyor değil mi! 

Neden yapmıyor?

Çünkü cumhurbaşkanıdır!

Onun alanı bu işlerle uğraşmak değildir.

Ama Ersin Tatar, bu işlerle gün be gün devam ediyor.

Neden? 

İşi, gücü, yok mu?

Bir büyük makamda bulunuyor, onun görevi zırt pırt bunları yapmak mı?

Ersin Tatar’ın, Cumhurbaşkanı olarak böyle bir etkinliğe yönelmesi, daha derin bir bağlamda incelenmelidir aslında. 

Toplumda güven ve umut arayışının hakim olduğu bir dönemde, insanların günlük yaşamlarını etkileyen kritik meseleler – işsizlik, ekonomik kriz, eğitim ve sağlık sorunları – daha acil çözüm bekleyen konulardır. 

Dolayısıyla, Tatar’ın bunların yerine park açılışında bulunması, “Cumhurbaşkanı ne işle uğraşıyor?" sorusu, birçok vatandaşın aklında yankı bulmaktadır. Bununla birlikte, park etkinliği kendince belki de bir iletişim stratejisi, halk ile daha yakın ilişkiler kurma arayışı, ya da çeşitli sosyal projelerin tanıtımı amacıyla yapılmış olabilir. Ama bunlar orada değil, ülkemizde yapılması gerekir. 

Ersin Tatar, toplumun geleceği ile değil de bu tip işlerle uğraşır hale gelmiştir. Fakat er geç toplumun gerçek meseleleriyle yüzleşmek zorunda kalacağı da bir gerçek. 

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanlığı makamının daha önemli, somut ve kalıcı sorunlarla ilgilenmesi gerekliliği dikkat çeken bir noktadır. 

Ersin Tatar, bu tür etkinliklerin yerine halkın gerçek ihtiyaçlarına yönelik adımlar atması gerekmektedir.