Kendini aşırı milliyetçi gören ve devamlı olarak bana milliyetçilik dersi vermeye kalkan bir dostumdan ilginç bir gazete kupürü aldım.

Bunu göndermesinin nedeni bu yaşadığımız KKTC’de yaşananlara karşı isyankâr duruşum.

Biz kuşatılmış bir alanda yaşıyoruz. Yıllarca İngiliz’e ve Rum’a karşı yürüttüğümüz direniş sonrası şimdi da sırtımızı dayadığımız, Anavatanımız olarak güvendiğimiz Türkiye’yi yönetenlerin bizi kuşatarak özgürlüğümüzü elimizden almasıdır.

Ülkemizi yönetmememize müsaade edilmemesidir.

Cumhur başkamızı o atar,Parti başkanını,Hükümeti o atar.GKK,Sivil savunma,Merkez bankası onun elinde.Nüfus artışını yeni vatandaşlıklar ile o yönetir.Yer al yer üstü tüm kaynaklarımız onun kontrolünde.Türkiye’de yasaklanmış ne varsa hepsi bizde.Sırrı Süreyya Önder’in dediği gibi Türkiye’nin kalın barsağı durumundayız.

Kullandığımız paranın TL.olması ve yüksek enflasyonu bizim kontrolümüzde olmadığı için her geçen gün yoksulluğun artığı (İstisnalar hariç) ve her geçen gün göçlerin yaşandığı bir ülke durumundayız.

10 000’den fazla bir nüfusumuz Güneyde ekmek parası kazanmaktadır.Binlerce gencimiz yurt dışına gitmekte özellikle yurt dışında okuyan gençlerimiz adaya dönmemektedir.Yıllar önce İngiltere ve Avusturalya’ya göç edenler ve onlardan olanlar artık adaya dönmemektedir.

Bu kendince büyük milliyetçi olan dostum bana gönderdiği küpürde iş vadi ile verilen bir ilanı göstermektedir. Bu ilan dışında Makarios hükümeti da bu gidecek vatandaşlar teşvik da vermekteydi. Şimdi bu arkadaşın iddiası Rum bizi adada eritmek için üste para bile vermekteydi.

Şimdi benim cevabım da şu Rum’un üste para verdiği göçü şimdi bizi yönetenlerin Hükümetleri üste para alarak yapmaktadır.

Boşuna Denktaş ‘’Gelen Türk giden Türk’’dememiştir.

İşte siz milliyetçi geçinenlerin görmedikleri bunlardır.