Haklarımız ve geleceğimiz Kıbrıs Cumhuriyeti'nden geçer!
KKTC kurulmadan önce Kıbrıs Cumhuriyet'inin vermiş olduğu ortaklık haklarımızdan dolayı dış ülkelere ürünlerimizi ihracat ederdik. Vururduk Kıbrıs Cumhuriyeti mühürünü ve bu şekilde satış yapmış olurduk. Yani bir şekilde ambargo söz konusu olmazdı. Ülke olarak kazanıyor ve de her türlü ürünü de bu şekilde daha da artırmış olurduk. Sanayi ürünler olsun, hellim olsun, ayakkabı olsun, zeytinyağı, patates ve daha birçok ismini yazmadığım ürünlerimizi Kıbrıs Cumhuriyeti hakkımız olan mühür sayesinde satmış oluyorduk. Tabi ki ta ki KKTC kurulana kadar bu şekilde devam etti. Eller havada kurdukları KKTC ile ne acıdır ki bizleri ürettiğimiz ürünlerden koparmış oldular. Evet, artık Kıbrıs Cumhuriyeti mührümüz yoktu. Yani kurulan KKTC ile hiçbir ülkeye satış yapmamız mümkün değildi. Yasal olmayan bir devlet ile kim hangi ülke alış veriş yapmış olacak ki.
Olmaz. Olmadı da. Yani kendi elimiz ile bu şekilde boynumuza geçirdik ip. Astık kendi kendimizi. Artık ülkede üretim durmuş oldu. Fabrikalar ayni şekilde kapılarına kilit vurdu. Üreten toplum yerine ve de kazanan toplum yerine üretmeyen dışa bağımlı hale getirilmiş olduk. Üretilen her ürünü bu sefer Türkiye'den almaya kalktı.
Kot pantolon üretiyorduk hiç unutmam ve o yıllarda Türkiye kot pantolon nedir bilmiyordu.
Türkiye'den gelen birçok insan üretilen kot pantolon alıyordu. Hatta o zamanlar valiz ticareti adı altında oradan buraya gelinerek alınır ve Türkiye pazarında satılırdı.
Hani şimdi bunlar?
Nerede o ürettiklerimiz?
Hiçbiri yok!
Hepsinin yerinde şimdi Türkiye tarafından üretilen kotlar ürünleri var.
Kurulan KKTC bizlerin hayatına toplum olarak son vermiş oldu aslında! Sadece birtakım kişiler KKTC üzerinden kendilerine ve ailelerine rant elde ettiler. O kişileri burada yapmamıza gerek yok. Zaten biliyoruz hepsini.
Bir devlet kuracaklar ve bu devlet toplumunu ileriye götüreceği yerde geriye götürecek. Geriye götürür, çünkü sen kalkıp da var olan bir cumhuriyetin üzerine başka bir cumhuriyet ilan ettik dersen o zaman dünya bize iyi ve doğru ettiniz mi diyecek?
Hayır.
Size karşı başlar haklı olarak ambargo uygulasın. Her şeyde ambargo doğal olarak uygulanmış olur dünya devletleri tarafından! Çünkü siz kurulan Kıbrıs cumhuriyetinin üstüne bir başka devlet kurdunuz. Bu da yasal değildir dünya hukukuna göre. Ortada imza koyduğunuz ve de devam eden Kıbrıs ortak Cumhuriyeti vardır. Hatta 1974'de yapılan harekât, Kıbrıs Cumhuriyeti devletinin devam ettiğini söylüyordu. Orada devlet yıkılmadı. Sadece bozulan bir nizam vardı. O nizam için harekete geçildi. Türkiye o nizami tabi ki çiğnedi ve buraya sürekli nüfus taşımış oldu. Bu şekilde bizler her halükarda gerek nüfus olarak, gerekse üreten ve kazanan toplum olarak hep kaybetmiş olduk. Bugün bağırıyorlar görüşmeler sekteye uğradı. Rumlar federasyon istemiyor. Barışmak, ortak bir devlet paylaşmak istemiyorlar. Bu yüzden başka şeyler yapalım diyorlar. KKTC olarak gelsinler anlaşalım diyorlar. Başka formüller söyleyenler var. Tayvan modeli diyenler de var. KKTC sonsuza dek yaşamalı diyenler de var. Yani kısacası hepsi de havanda su dövüyorlar. Bunlar olmayacak, kabul edilmesi mümkün sayılmayacak şeylerdir. Bunlar bizleri oyalar ve daha da nüfus olarak bitirmiş olur. Rum tarafı da bu şekilde istediği her şeyi rahatça yerine getirmiş olur. Alın size bulunan doğal gaz meselesini.
Ne oldu bu konuda?
Bizimkiler ne yaptı? Ya da ne yapacak? Hiç bir şey.
Rum tarafı bu kaynağı rahatça sahiplenmiş olacak.
Peki biz?
Bizde arıyoruz ve bulacağız öyle mi?
Neyi bulacağız?
Hiç bir şeyi.
Evet, son olarak şunu belirtmek isterim.
Yapılması gereken tek bir şey vardır.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin haklarına dönmek.
Başka geçerli ve kalıcı şey yoktur, olamaz da!
Bizim haklarımız, geleceğimiz, ancak bu yoldan geçer!
Kurtulacaksak ancak bu şekilde kurtuluruz!
YAZIYA YORUM KAT