Bir ara bu yasa gündeme geldi ama artık ortalarda yok. İlk kez Dörtlü Hükümet döneminde gündeme gelen, sonuna kadar gelinen bu tasarı yasallaşmadan kadük oldu.

Şimdi yeniden gündeme geldi ve ilk toplantısını da yaptı.

Enteresan olan bu komitenin başında da Hasan Taçoy’un olması.

Taçoy özellikle sermayeyi ilgilendiren yasalarda hep başrol oyuncusudur.

Bu yasaların ya kadük olmasını sağlar ya da bir biçimde genellikle partisinin komisyonda çoğunluk olması halinde sermaye lehine düzenlenmesini sağlar.

Şimdi yine bu Hal yasasında sahnede.Taçoy da iş başında.

Bu hal yasası üreticinin hakkını savunacak bir yasa olması gerekir.

Üretici üretimde denetlenecek

Üretici ürettiğini fiyatı belirsiz şekilde toptancıya vermeyecek

Üretici toptancıya verdiği malın fiyatlandırmasını keyfi şekilde toptancıya bırakmayacak ve verdiği malın fiyatını aylar sonra kendine verilen uzun vadeli çekten öğrenmeyecek.

Zararın yani telef olan malın cezasını üretici çekmeyecek.

Toptancı malı alır market ve meyve sebze satış noktalarına devasa şekilde yığar. Buralar sattığı kadarını toptancının verdiği fiyattan öder dökülenin çürüyenin bedelini da üretici öder.

Üretim azlığında ithal müsaadesi toptancıya verilir. Bu nedenle üretim az ise ithalattan edilecek kar üretene değil toptancıya yazılır.

İşte bu yasa daha üreticiye yönelik bir sürü tedbirleri içerecek olan bir yasa tasarısı.

Öyle bir yasa olmalı ki toptancı ile muhatap üretici kooperatifleri olmalı, ithalatı da bu kooperatifler yapmalıdır.

Üretim programlaması da bu kooperatifler tarafından yapılmalıdır. En büyük lale üreticisi olan Hollanda’da bu üretim kooperatiflerin programlamasına verilmiştir. İsteyen istediği kadar ve çeşitte ekemez. İstediği zaman hasat edemez.

Üretim desteklenecekse Hal yasası bu kadar büyük önem taşımaktadır.

Bankalar yasası,faiz yasası,diğer ticaret yasalarında olduğu gibi bu yasa da oralarda halk mağdur edilirken bu yasa ile de üretici yok edilecekse (zaten can çekişiyor)hiç boşuna gösteri yapıp işte yasa yapıyoruz demeyin.

Üretmeyen, ürettiğini kazanarak satmayan halk yok olmaya mahkûmdur.

Komisyona kadar yeniden gelen bu yasa ne oldu?