Hayatta boğulmaktan korkmayın!
Düşünün ki boğulmak üzeresiniz… İnsanlar boğulmak üzereyken çok zor durumda kalırlar çünkü ne suyun dışına çıkabilip nefes alabilir, ne de dibe batabilirler… Ölümle yaşam arasında çırpınmaktan başka çare yoktur… Sonuçta ordasınız ve yapacak bir şey yok gibi gelir… Ölümden de yaşamdan da daha zordur arafta kalmak ama suyun üstüne çıkabilmenin birden fazla yolu vardır… Ya biri gelip sizi çıkaracak, ya da siz bir şekilde çıkacaksınız… Boğulmak üzere olan biri yüzme bilmiyordur… İlk seçenek gerçekleşirse, yani biri yardım ederse, kişi kurtulabilir… Hayata döner, hayatı tekrar sever ama bir daha suya girmek istemez… Korkar… Travmasını yenemez, sadece bastırır… O sarsıntıdan kaçınır… Suya düşmekten hayat boyu korkabilir, düşerse de bu kez arafta olmak onun için daha zor olacaktır çünkü yine aynı şeyi yaşıyorum korkusu yaşamaya başlar… Araf süresi daha acılı olur çünkü bu kez hem önceki korkularıyla, hem de hayatta kalmakla baş etmek zorundadır… Risk daha yüksektir… İlk seferkinden daha korkunçtur çünkü süreci bilirsiniz… Hepsi bir kenara, kurtulmak için yine o insanın elini bekler, ona muhtaç olursunuz, ya da eğer dersinizi almamışsanız bu kez de bir başkasına… Bu da aynı şeylerle tekrar sınanmanıza neden olacaktır…
İkinci seçenek gerçekleşirse, yani kişi düştüğü sudan kendi çıkarsa en güzeli budur çünkü bu durumda başarmanın verdiği haz vardır… Kişinin kendine güveni gelir, başardığı için sudan korkmaz, aksine hayatı düzeldiği gibi kendisini nasıl çıkaracağını da öğrenmiştir… Olası bir düşmede, boğulmaktan kurtulmayı da biliyordur artık… Kendine güvenerek ama daha temkinli bir şekilde, daha dikkatli yüzer… Bir kez daha boğulmaz…
Yani, yaşadıklarınızın sorumlusu siz ya da bir başkası olsa da kendinizi yalnızca siz kurtarabilirsiniz… Sizde kalan hasarları sizden başkası çözemez… İçinizde olan yaralara bir başkası su serpemez… O yaraları geçirecek tek şey sizin bedeninizdir… Farklı bir beden iyileştiremez… Kimseye kendinizi, sırtınızı yaslamayın… Sizi kurtaran kişi, bir gün size daha zararlı olabilir çünkü o suya yine düşerseniz, korkunuz daha büyük olur… Üstelik bu kişi sadece suda değil, karada da size büyük zarar verebilir çünkü sizi boğulmaktan kurtardığı için ona minnet duyarsınız… Oysa aslında belki de düşündüğünüz kadar minnet duyulacak biri değildir… Sizi kurtarmış olması, onun iyi biri olduğunu, hayatta kimseye zarar vermediğini, size farklı bir kötülük yapmayacağını göstermez…
Sizi birinin kurtarmış olmasının tek iyi tarafı vardır… Tekrar düştüğünüzde, dibe batıp çıkmak ya da ölmek arasındaki araf daha hızlı gerçekleşir… Çırpınmanın bir faydası olmadığını bilirsiniz çünkü daha önce denediniz… Ya ölmeyi denersiniz ki bunun için suyun dibine batmak gerek, ya da batınca ölümden vazgeçersiniz ve kendinizi yukarı itersiniz çünkü ayaklarınız zemine değmiştir… Unutulmamalıdır ki boğulmaktan tek başına kurtulmanın tek yolu da suyun dibine batmaktır… Ayaklarınız zemine basmadan, suyun dibini görmeden, kendinizi yukarı itemezsiniz… Dibe batmaktan korktuğunuz için arafta çırpınmayın! Batmak için her yolu deneyin ki çıkabilesiniz… Pişman olmaktan, elinizden gelenin en fazlasını yapmaktan, küçük düşmekten çekinmeyin… En dibi ne kadar erken görürseniz, kendinizi yukarı çıkarmanız o kadar çabuk olacaktır… Tertemiz yeni bir tecrübe, tertemiz, yep yeni, pişmanlıklardan uzak bir sayfa açmanın en güzel yoludur dipte olmak… Bitti diye düşünürken, boğuluyorum dediğiniz anda, yeni doğmuş gibi tertemiz bir ilk nefes çekersiniz ve aslında hayat tam da o sırada başlamıştır…
YAZIYA YORUM KAT