Bugün, Lefkoşa Citroen ışıklarının önünde toplanarak önemli bir duruş sergilemek için bir araya geliyoruz. Saat 18:00’da buluşarak, ülkemizdeki laik eğitim sistemine yönelik tehditleri protesto edeceğiz. Bu etkinlik, sadece bir gösteriden ibaret değil; aynı zamanda bizi biz yapan değerlere sahip çıkma, geleceğimizi koruma ve hep birlikte direnme irademizi ifade etme fırsatıdır.
Son dönemlerde, hükümetin Ankara ile iş birliği yaparak laik eğitimi sonlandırma yönünde attığı adımlar, bizler için kabul edilemez bir gerçeklik haline geldi. 

Okullara başörtüsü serbestliği getirilmesi, eğitim sistemimizin seküler yapısına yapılan doğrudan bir saldırıdır. 

Laik ve ilerici bir toplum olarak, eğitimdeki bu dönüşüm, sadece bireylerin değil, bir bütün olarak toplumun da geleceğini tehdit etmektedir. 

Şeriat düzenine doğru giden bu gidişat, bizi karanlık bir geçmişe sürüklemekten başka bir şey değildir.
Ersin Tatar ve onun gibi düşünmeyenlerin, sadece siyasi çıkarlar için bu tür adımları atması, bizler için son derece kaygı vericidir. Her bir birey, eğitimin ve yaşamın çeşitli alanlarında eşitlik ve adaletin sağlanması için mücadele içinde bulunmalıdır. 

Bizlere, çağdaş ve laik bir eğitim almanın önemli olduğunu öğretmiş olan değerli öğretmenlerimizin direnişi, bu mücadelede sadece bir başlangıçtır. Onlarla yan yana durarak, bu değerleri savunmak hepimizin ortak sorumluluğudur.
Dün ya da bugün, içinde bulunduğumuz durumu yalnızca yaşadığımız an ile değerlendiremeyiz. 

Neleri kaybettiğimizi ve hangi değerlerden mahrum kaldığımızı düşünmeliyiz. 

Laiklik, bir toplumun özgürlüğü ve bağımsızlığı için elzemdir; bu nedenle içindeki demokrasiyi, eşitliği ve adaleti de beraberinde getirir. Ancak bunu korumak için harekete geçmek zorundayız. 

"Her şeyimizi bitirdiler. Bizi biz yapan neyimizi bıraktılar ki?" sorusunu sıkça sorarken, bu mücadele içinde birlikte olduğumuzda, bu sorunun cevabını bulmaya bir adım daha yaklaşacağımızı unutmamalıyız.

Bugün, yalnızca bir çağrının sesi değil, aynı zamanda yarının teminatı için ayağa kalkma zamanıdır. 

Ağaç gibi köklerimize sahip çıkmak, geleceğimizi güvence altına almak için katılacağımız her gösteri, her eylem bu yönde bir adım teşkil edecektir. 

Haydi, sokağa çıkalım! 

Unutmayalım ki, "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya da hiç birimiz!" Bir araya gelmek, birlikte direnmek ve bu değerlerimizi korumak için hepimiz üzerine düşeni yapmalıyız.
Laikliğimizi korumak ve gelecek nesillere daha iyi bir toplum bırakmak adına, bu akşam meydanda buluşmak üzere. 

Birlikte kazandığımızı, birlikte kaybetmeyeceğimizi her daim hatırlamalıyız.
Saygılarımla,