Tüpe zam!

Hem de okkalı bir zam!

Kış yanaştı ve havalar artık soğumaya başlayacaktır. 

Peki ne olacak bu kadar insan? 

Soğuklarda ısınma bekleyen o aile ve çocukları ne yapacak? 

Ne demek 30 TL bir zam!

Bu ne insafsızlıktır!

Bu ne vicdansızlıktır!

Bu insanlar ne yapacak?

Bu insanlar nasıl ailesini geçindirecek, nasıl onların geleceğini, yarınını kuracak? 

Asgari ücrete mahkum edilen bu insanlarımız nasıl yaşayacak? 

Sözde Asgari ücrete artış yaptılar. 

Hayata bakınız.

Piyasa'nın durumuna bakınız. 

Her şey ateş pahası. 

Her şey yakıyor. 

İnsanlar marketlere giremez oluyor. 

Pazar yerlerinde alış veriş yapamaz oldular. 

Ve bunun yanında bugün bir tüp gazına 30 TL zam!

Sorarım o efendilere. 

O ülkeyi idare edenlere. 

Verdiğiniz o asgari ücret karşısında hangi ailenin yaşayacağı mümkündür? 

Kesinlikle değildir ve olması da mümkün değil. 

Bu insanlar evin kirasını nasıl ödeyecek? 

Elektriğini nasıl ödeyecek? 

Bunun yanında ne yiyecek? 

Çocuklarının okul harçlığı var ve nasıl o çocuklara harçlık verecek? 

Bunlar ne acıdır ki mümkün değildir!

Elektrik çok yakıyor ve o yüzden kışın ısınmak için onun yerine gazlı soba yaksa bu kesimin insanları haftada bir tüp tüketmiş olacaktır. Bu da ayda eder 4 tüp ve toplam 600 TL bir para eder. Şimdi bu insanlar aldıkları o asgari ücret karşısında 600 TL'yi sadece ısınmaya verecektir. Ya kirası, o da sterlin üzerine oluyor ve yaklaşık 2500 TL de o tutuyor. Geriye mutfak masrafı, temizlik masrafı, e ne olacak? 

Alınan bu sefalet ücreti bunları karşılar mı? 

Kesinlikle hayır!

Karşılar diyorlarsa çıksınlar ve bir ay boyu asgari ücret alsınlar ve görelim bakalım ne yapacaklar. 

Ama nerde değil mi? 

Efendiler kapıyor 30 bin TL bakanlık, başbakanlık maaşı oh ne güzel. 

Ceplerine giriyor ya her ay bu maaş, oh da ne oh, değil mi?

Evlerine bir girin bakalım. 

Açın buzdolabını ve bakın neleri bulursunuz içerisinde!

Hem de en kalitelisinden!

Peynir çeşit çeşit!

Reçel deseniz, reçeller!

Bif, salam, da nelerle nelerle!

Ya peki sizin buzdolabınız?

Bunları bulmak mümkün değildir!

Yumurta bile ki proteindir çocuklar onu dahi yiyemiyor. 

Peki süt?

Mümkün değil her sabah bunu tüketsinler!

Çünkü para ister tüm bunlar. 

Peki öyle yemeği, ya akşam yemeği? 

Bunlar ne acıdır ki mümkün olmuyor bu kesimin insanları için!

Aç okula gidiyor çocuklar.

Harçlıksız okula gidiyor çocuklar.

Ve, evde sadece kuru bir suyun içerisinde makarna! Kup kuru ne yanında bir parça tavuk veya kıyma!

Et almak mümkün olmuyor verdikleri bu maaşla ve hergün piyasa pahalı!

Gel de yaşa, gel de beslen!

Hade canım!

Dedik efendiler kapıyorlar yüklü maaşı ve ne gayle asgari ücretlinin mutfağı, yaşamı!

Ne gayle çocuklar etsiz, sütsüz ve de meyvesiz kalıyorsa!

Onlar yiyor.

Yedi sülalesini besleyecek servetini de yerine getirdiler ya oh arkada kalanın canı çıksın ne umurlarında!

Zaten umurlarında olmuş olsaydı bu şekilde bir adaletsiz düzen yaratmış olmazlardı. 

Onların düzeni ile bugün büyük çoğunluk perişan ve de açlığa, yoksulluğa mahkum olmuştur.

Ama halen daha da doymuyorlar!

Doymak nedir de bilmiyorlar!

Ve bu rahatlıkları yüzünden de görüyoruz hallerini videoları ile neler yaptıklarını!

Ama insanına bir eşit yaşam bırakmıyorlar. 

Onların hayatlarını maffettiler!

Geleceklerini bu şekilde karanlığa sürüklediler!

Kendileri aydınlıkta ama bu halk karanlıkta!

Gün gelecek devran dönecek!

Sandıklarda bunların hesabını verecekler!

Az kaldı, ne kadar da seçimi uzatanlar gidecekler o seçimlere ve hesabını bu sefer verecekler!