Ocak 2022'de genel seçimlere gideceğiz. 

Bu seçimler ülke ve toplumu için çok önemlidir. 

Bu bilinçle hareket ederek hep birlikte sandığa gitmeliyiz. 

Gitmeliyiz, çünkü toplumun varlığı ve ülkenin gidişatı çok kötü duruma getirilmiştir. 

O yüzden sandıktan kaçmak ya da boykot etmek toplumun menfaatine değildir ve olması da mümkün sayılmaz. 

O yüzden boykot çare değildir. 

Boykot bu ülkeyi ve toplumu yıkıma getirenlere yaramış olacaktır diyorum. 

Bu yapılacak olan seçim sürecinde neler yaşanacak veya neleri yaşatacakları sanırım hepimiz geçmişten gelen gerçekler ışığından bakarak görebiliriz. Daha doğrusu çok geçmişe değil de cumhurbaşkanlığı seçimlerine dönerek bakarsak, yaşanacak veya yaşatacakları karşısında toplum olarak çok dikkat etmemiz gerekecektir. 

Gerekecektir, çünkü her türlü karışmacılık, müdahale yaşanmıştır. 

Hatta bu müdahaleyi de bu sefer açık olarak yerine getiren Ankara - AKP ve onların başı olan Erdoğan olmuştur. 

Bu sefer bunlar olmayacak mı? 

Yaşanmayacak mı? 

Zaten yaratılan nüfus yapma olayı da şuan bu seçim müdahalesini de son sürat olarak yerine getirmiş oluyorlar. 

Neden nüfus taşıyorlar? 

Neden vatandaş yapıyorlar? 

Çünkü burada daha önce vatandaş yaptıkları insanlar onlara artık inanmıyor, onlara artık güvenmiyor, çünkü yaratıkları bu kötü düzen karşısında, bu insanlarda nasibini alıyorlar. Bu insanlarda eziliyor, sömürülüyor. İş istediklerinde parti rozetine bakılıyor. Parti rozetine bakan bu anlayışa artık tahammül edilmiyor. Çünkü siyaset yapanlara oy yok diyor TC'den getirilen vatandaşlar. Yeter artık diyorlar. Korkuları bu yüzdendir efendilerin ve süratle vatandaş yapmış oluyorlar. 

Evet. 

Amaçları sadece seçilmek! 

Topluma hizmet değil, çare değil, gelecek sağlamak değil!

Yaşattıklarının hesabını da verecekler. 

Yalan vaatler artık tutmaz!

Tehditler hiç işe yaramaz!

O yüzden korkuları büyüktür!

Bir de seçimler sürecinde sag partiler  tarafından yapılan Türkiye düşmanlığı da söz konusu oluyor. Bu da geçmişte çok yapıldı ve halen daha da yapılacağı da bir gerçektir. Gerçi burada yaşayan ve de burada vatandaş olan TC insanı bu söylenenlere pek de itibar etmediklerini artık görüyor ve de yaşıyoruz. Yani yalanlarına bu insanlar artık kanmıyor, kanmayacaktır. Türkiye sevgisi var bizde diyen o sag partilerin aslında tam tersi sevgileri olmadıklarını bu toplum çok iyi biliyor. Yıllarca sevgileri sadece onların göndermiş olduğu paraları ve özellikle de Anadolu insanından kesilen o paraları burada nasılda yiyip de yuttuklarını artık herkes çok iyi anlamıştır. Yani Türkiye sevgisi değil onların sevgisi. Sadece para kapma ve yutma sevgisi olmuştur. Bunların yanında bu ülkede ne irade ne de demokrasi sağlanmıştır. Her türlü demokratik dışı ne varsa herkes yaşamıştır bu ülkede! Tutuklayıp da Türkiye'ye gönderilen TC insanlarını hiç unutmadık. Bunlar bu ülkede, yine onlar tarafından yapılmıştır. İnsan hakkı olan ve ona uyulması gerekli bir anlayış olması gerekirken, o yapılmadı. Sırf kürtce kitap bulundurdu diye insanlar ülkeden ve KKTC vatandaşlığından çıkarıldılar. 

Bunları bu toplum yaşadı.

Yaşanması gereken adalet anlayışı yerine adaletsizliğin anasını bu topluma yaşatmayı bildiler işte!

Bunları yaratanlar ve bunlara karşın da halen daha halktan oy isteyecekler öyle mi?

Ne verdiniz de bunun karşılığını isteyeceksiniz? 

Sizler topluma verdiklerinizin bedelini ödemeye hazırlanın diyorum. 

Yolsuzluğun anası olan UBP değil miydi? 

Kaçakçıların burada cirit attığı ve de katillerin arandığı bir yer haline getirilen ülkede, temiz ne bıraktınız ki geriye? 

Sizler bunların yaratıcısı oldunuz işte!

Kumar, kara para ve mafyalaşmış bir düzen yaratanlar şimdi ne hakla ve hangi yüzle oy isteyeceksiniz? 

Evet.

Boşuna uğraşmayın.

Başarılı olamayacaksınız. 

Hesap vereceksiniz!