Siyasette tek kavga hep koltuk olmuştur ve olmaya da devam ediyor.
Milletin çıkarları, geleceği, zaten hiç bir zaman olmadı. Hesaplar hep kendileri ve sermaye için oldu. Emekçiler için bir yönetim olmadı ve olmayacak da!
Çıkarın ve menfaatlerin hakim olduğu bu yapıda hep onlar galip gelir. 
Rejim onların rejimidir. 
Statüko hep onlarla beslenerek kazanır. Emeği çalarak kendilerini bu yarı bölünmüş ülkede kalıcı hale getirmiştirler. 
Her türlü hukuksuzluk bu düzenin eseridir. 
Bu statüko çalarak sömürerek kendini göstermiştir. Yapının değişmesi büyük ağların işine hiçbir zaman yaramaz! Ülkeye uluslararası hukuk hakim oldu mu sömürü anlayışlarına el konulacak! bu yüzden bu bölünmüş yapının hep devamından yanadırlar. 
Barışın, çözümün olması onların düzenlerini bitirecektir. 
Ve tabi ki Uluslararası hukukun altında hesap verecekleri için statükoya sıkı sıkıya bağlı kalmak adına her ne varsa onu yapıyorlar. 
Öncelikli işleri her zaman vatan millettir. Çözümü ve isteyen kesimleri her zaman karalamak adına bayrağı ve Türklüğü ön plana atarlar. 
Çözüm yanlıları hep bir yerden beslenir derler. Bunu da her zaman Rumları göstermek koşulu ile statüko oyununu hep sürdürürler. 
Her neyse...
Bugün bu ülkede hakimiyet kuranlar ve Rum mallarının üzerinde cirit atanlar neden çözüm istesinler ki!
Bakınız kavgalarına...
Kavgaları hep ayni...
Statükonun devamı ve dünyadan ayrı hukuk dışı her türlü şeyin içinde kalarak burayı diledikleri şekilde tutarak çıkarlarına çıkar katmaktır! 
Hep sömürü, hep adaletsizlik yoluyla statukolarına devam etmektir! 
Çünkü besleniyorlar. 
Kazançlar büyük! 
Gelecekleri garanti altında! 
Paraları İsviçre bankaların da!
Ve tabii ki...
Görüşüyorlar koalisyon için...
Hükümet olmak için...
Hepsi de aynı...
Hesapları bir...
Statüko!