Peşinen şunu kabullenmeliyiz ki gelen gidene rahmet okutur. Bu demokrasicilik oyununa başlayalı beri hep böyle olmuştur.

Bizleri balık hafızalı olarak kabullenenler da her muhalefete düştüklerinde bizi aklımızla ve hafızamızla oynamaktadırlar.

Bu gün nereye giderseniz gidin hangi partiye oy vermişse vermiş hepsinin d ortak şikayeti Hükümet olacaktır.

Hükümet istifa eder ve ya değişirse değişen bir şey olacak mı?

Ben olmayacağından eminim.

Hükümet değişirse Merkez Bankası,GKK,Sivil savunma başkanlığı Kıbrıslı Türk olacak mı?

Dillendirildiği gibi Polis Başbakanlına bağlanabilecek mi?

Sermaye yapısı değişecek mi?

Gereksiz teşvikler kaldırılacak gerekli yerlerin teşfiki artırılarak üretim artırılacak mı?

Türk lirası enflasyonu karşısında alım gücü korunacak ve HP’nin eşit dağıtımı sağlanacak mı?

Asgari ücret açlık sınırının üzerine çıkartılıp asgari ücret devler baremlerinin alt sınırına eşitlenip artışını da HP artışına bağlayabilecek mi?

Vergi ve Bankacılık yasaları ile faiz yasasını çıkartabilecek mi?

Kooperatifçiliğin gelişmesi için fasıl 114’de değişiklik yapıp Kooperatif işleri mukayyitliğini yeniden yaratacak mı? Koop. Merkez bankasını gerçek sahiplerine iade edecek mi?

Bence bu yazdıklarımı ve yazamadıklarımı hiçbir Hükümet yapamaz.

Biz egemen bir devlet değiliz. Talimatla ve sözde ‘’Ekonomik ve sosyal kalkınma’ ’paketleri altında yok edilme programları ile yönetilenler tarafından yönetilmekteyiz.

Kendi sınırlarımız içinde kendi kendimizi yönetme erkine kavuşmadan ve adada çözümü sağlamadan da hiçbir şeyi çözemeyiz.

İstediğimiz kadar seçim yapalım. Artık seçmen spor kulübü tutar gibi parti tutmaktadır.Dangalabiştanın bir tarafında biri bir tarafında diğeri oturmaktadır.

Böyle gelmiş böyle gider da kaderciliğiniz olmamalıdır. Çözüm sizin sandıkta kullanacağınız tercihtedir. Siz bu dangalabiştanin iki tarafında oturanları değiştiremezseniz hep böyle yazıp,çizip,sikayet edecek bağırıp çağıracaksınız ama sizi dinleyen da olmayacak