Hukukun üstülüğü lafla olamaz
Yıl 1991, bir gazete haberi ve bir de resim. Haberin içeriği dönemin UBP Genel Başkanı ve Başbakanı Derviş Eroğlu'nun beraberindeki partili bir heyetle bir köyü ziyaret ederek halka görüşmesiydi. Fotoğrafta Sn. Eroğlu ile heyetinden birkaç kişi ve birkaç da halktan da kişiler görülüyordu. Fotoğraf karesinde bir de müdür görülüyordu.
Gazeteyi okuduğumuz yer KTAMS Genel Merkezi'ydi. Oradaki arkadaşlarla o müdürün o fotoğraf karesinde olup olamayacağını tartıştık. Yasaları bir kez daha gözden geçirdik. Tespitimiz, o fotoğraftaki görüntünün parti-devlet bütünleşmesinin açık kanıtı olduğuydu.
Sendika olarak basın açıklaması yaparak durumu protesto ettik. Aradan bir gün geçti ve hükümet o müdürün orada görevli olarak değil tesadüfen bulunduğu şeklinde bir açıklama yaptı.
Gelelim bunu neden anlattığıma.
Eski dostum Sn. Cemal Özyiğit günümüzün Milli Eğitim ve Kültür Bakanıdır. 3'lü Kararname Sistemi olarak bilinen yasaya dayanarak bakanlığına Asım İdris'i müsteşar olarak atama kararı aldı. Hazırladığı kararnameyi Başabakanlığa gönderdi. Kendisi hukukçu olan Başbakan Sn. Tufan Erhürman bu kararnameyi imzalayarak onay için Cumhurbaşkanlığına gönderdi. Cumhurbaşkanı Sn. Mustafa Akıncı da bu kararnameyi imzalayarak onayladı.
Bu kararnameyle Sn. Asım İdris Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Müstaşarı oldu. Sayın İdris Müşteşar olarak atanmadan önce kamu görevlisi değildi. Atandığı andan itibaren kamu görevlisi oldu. Buna bağlı olarak yürülükteki yasalara uyarak görev yapması gerekiyor.
Sayın İdris Toplumcu Demokrasi Partisi'nin Genel Sekreteridir. Müsteşar olarak atanmadan önce de genel sekreterdi, atandıktan sonra da genel sekreter olmaya devam ediyor. Bu bilgi, ilgili partinin web sayfasında vardır.
KKTC'nin anayasasında bu devletin demokratik hukuk devleti olduğu yazar. Parti-devlet bütünleşmesinin olduğu bir devlette demokratik hukuk devletinden söz edilemez.
Yasalar kamu görevlilerinin siyasi parti üyesi olamayacağı hükmünü içermektedir. Asım İdris TDP üyesidir ve hali hazırda genel sekreteridir. Milli Eğitim ve Kütür Bakanı Cemal Özyiğit, Başbakan Tufan Erhürman ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı sözkonusu kararnameyi imzalayıp yürülüğe koyarak yasaları çiğnemişlerdir.
Siyesetçilerin hukukun üstünlüğü ilkesine sıkı sıkıya bağlı olması gerekir. Bu atama dikkatten kaçacak bir uygulama değildir. Tersine, yapanların sahip olduğu anlayışa ilişkindir.
Söylem farklı, eylem farkılı...
YAZIYA YORUM KAT