7 Ocak Erken Genel Seçimleri sonrasında tüm gözler oluşacak yeni hükümete çevrilmiş durumda…

En olası hükümet senaryoları içinde UBP-DP ve YDP oluşturacağı 3’lü koalisyon ve CTP-HP-TDP ve DP’nin oluşturacağı 4’lü koalisyon modelleri öne çıkıyor.

Fakat UBP, DP ve YDP’li koalisyonun toplamda 26 milletvekili sayısı olması, hükümetin sağlıklı ve uzun ömürlü olmasını imkânsız hale getiriyor.

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı’nın da bu koalisyonun bir seçim hükümeti olabileceği ve meclis aritmetiğini de göz önüne alarak en kısa zamanda bir erken seçime gidilmesi gerektiğini söylemesi bu ihtimalinin de olmasının önünde en büyük engel gibi duruyor.

Diğer tarafta UBP’siz bir hükümet kurulması için CTP-HP-TDP ve DP arasında görüşmeler yapılıyor.

CTP, HP ve TDP’nin Genel Başkanları yaptığı açıklamalarda bu koalisyon modeline sıcak baktıklarını ifade ediyorlar.

Ancak her iki koalisyon modelinde de kilit rol üstlenen DP kanadından bu konuda her hangi bir açıklama gelmedi.

Siyasi kulislerde CTP, HP, TDP ve DP’nin oluşturacağı bir teknokrat hükümet modeli ile yeniden bir erken seçime gidilmesi konuşuluyor.

Tüm bu söylentilerin arasında Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “KKTC’de yapılan seçimden sonra hükümet kurmada karamsarlık var.

Umarım “koalisyona girmeyiz” gibi açıklamalar bir kenara bırakılır, inşallah hükümet kurulur” açıklaması sonrasında, Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’nın “ Bizim UBP ile sorunumuz yoktur. Parti yönetiminde şaibe varken görüşmeyiz dedik. Günü gelir bu durum değişirse, PM bunu değerlendirir” ifadesi bir anda olası bir UBP-HP koalisyonun kurulabileceği görüşünü hâkim kıldı.

Özellikle Türkiye Hükümetinin bu konuda Özersay’a, UBP ile bir an önce hükümet kurması için büyük baskı yaptığı iddia ediliyor.

Her ne kadar da seçim öncesinde UBP ile asla hükümet kurmam diyen Kudret Özersay’ın, bu konuda ne kadar inandırıcıdır orası tartışılır.

Geçmişte sosyal medya üzerinden örgütlenen Toparlanıyoruz Hareketi’nin Başkanı olduğu dönemde bu hareketin asla bir siyasi partiye dönüşmeyeceği söyleyip Halkın Partisi’ni kurması ve Halkın Partisi kurulduktan sonra da daha önce diğer partilerde siyaset yapan kişilerin HP çatısı altında olamayacağını açıklamasından sonra geçmişte UBP, CTP vb. partilerde görev alan yada milletvekili adayı olan kişileri Milletvekili adayı yapması sonrasında, halk nezdinde büyük bir güven erozyonuna uğramış olduğunu düşünüyorum.

Ben şahsen Sayın Özersay’ın çok güvenilir bir siyasetçi olduğunu düşünmüyorum.

Özellikle 7 Ocak Erken Genel Seçimleri için Ankara hükümeti tarafından hazırlanmış, maddi ve manevi olarak büyük destek görmüş ve bu sayede seçim sonrasında 9 Milletvekili sayısını yakalamış olan Özersay’ın, kendini destekleyen kesime karşı bir direnç gösterebileceğini düşünmüyorum.

Sayın Çavuşoğlu’nun direktifi ve söylemlerinde yer alan “Umarım “koalisyona girmeyiz” gibi açıklamalar bir kenara bırakılır” ifadesinin, Özersay’a yapılmış bir telkin olduğu apaçık ortada…

Çok değil önümüzdeki bir haftada her şey ortaya çıkacak.

Yalnız gerçek olan bir şey var.

Bu ülkenin acilen bir hükümete ihtiyacı var.

UBP-DP’nin hazırlamış olduğu 2018 Mali Bütçesinin geçmemesi ve mevcut hükümet belirsizliğinin en büyük cezasını görülen o ki yine halk çekecek.

UBP’nin de içinde olduğu muhtemel bir hükümet modelinin kurulması en az 15 gün..

Meclis komitelerin kurulması, söz konusu bütçenin görüşülmesi ve meclise sunulması nerden baksanız en az bir ay sürecek gibi…

Bu da 2018 bütçesinin en iyimser haliyle Mart ayı ortasına kadar yürürlüğe girecek olması demek..

Tabi ki de UBP’li bir hükümet koalisyonunda..

Peki, UBP’siz bir koalisyon Hükümeti kurulur ise sonuç ne olacak…

Gelecek olan hükümetin UBP’nin hazırladığı bir bütçeyi sorgusuz, sualsiz meclisten geçireceğine imkân vermiyorum. Büyük bir ihtimalle kendi parti vizyonlarına uygun bir bütçenin hazırlanmasını isteyecekler.

Bu da demek oluyor ki bu bütçenin yeniden hazırlanması ve meclise sunulması Nisan ayını bulacak…

İşte en büyük kaos burada başlıyor.

Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın seçim öncesi Bütçeyi geçirelim telkinlerinin ne denli önemli olduğunu henüz iştirak edememiş olabiliriz.

Ama kapımızda bir hükümet krizi yanında bir de ekonomik kriz olduğu da bir gerçek…

Halkın büyük bir çoğunluğu oluşacak hükümetten daha çok kendi cebini düşünüyor.

Ekonomik sorunlarla zor günler geçiren Kıbrıs Türk halkının olası bir yeni ekonomik krizden çok büyük zarar göreceği aşikâr.

O nedenle bir an önce 2018 Bütçesinin meclisten geçirilip bu bilinmezliğe son verilmesi gerekiyor.

Neye mi ihtiyaç var.

En acilinden bir Hükümete…