Yani pes doğrusu!
Adamların rahatlığına bakınız.
Dört başlı hükümet gayet herşey yolunda gidiyormuş gibi davranıyor.
Onların milletvekilleri de öyle.
Yani gerçekten hiç bir şeyden umursamıyorlar.
Bu kadar da olmaz değil mi?
Yahu ülke yanıyor.
Ínsanlar maffoldu.
Ve dört başlı hükümet hiç bir önlem, hiç bir kurtuluş paketi ortaya koymuyor.
Hükümet etmek böyle mi olur?
Ha bir de Íçişleri bakanı Baybars, gözümüzün içine baka baka milletçe bizlerle dalga geçiyor.
Evet, dalga geçiyor.
Neymiş efendim, sosyal konut için adım atacakmış evsiz insanların sorunlarını çözmek için!
Nasıl olacak bu?
Döviz aldı başını giderken ve orta direk vatandaş perişan haldeyken; cebinde bir kuruşu dahi yokken; bugün sosyal konut nasıl alacak ve neyle ödeyecek?
Karnını doyuramazken vatandaşımız, ev alacak ve taksit ödeyecek, öyle mi?
Bakan Ayşegül Baybars, toplumlar resmen dalga geçiyor.
Elinde parası kalmayan insanlar ev sahibi olacak öyle mi?
Nasıl olacak bu iş? Yolu yordamı ne?
Parası olmayan birisi nasıl ev alacak?
Yaratılan bu ekonomik iflas da ev sahibi olmak hayaldir hayal!
Her neyse...
Orta halli vatandaş bunalımda, her an her şey olabilir bu insanlar!
En fazla sterlin olarak borcu olan yine bu orta halli vatandaş bugün daha da perişan ve eline hiç bir kuruş geçmediği söz konusuyken; ne yapıyor bu dört başlı koalisyon?
Hiçbir şey!
Kılını dahi kıpırdatmıyor.
Tefeci bankaların bu şekilde bu insanların sırtından daha da zengin olmalarına müsaade ediliyor.
Hiçbir yaptırım yapılmıyor bankalara!
Bankalar harıl harıl günlük milyonlarca döviz kazanırken bu insanların sırtından, ne acıdır ki hükümet de kazanın diyor.
Vurun tırpanı diyor.
Ev kiraları ne korkunç arttı değil mi?
Kümes kadar evler, bugün en düşük 200-250 sterlin!
E vallahi insaf değil mi?
Ama nerede o insanlık, o anlayış.
Kazanan kazanıyor.
Götüren bu şekilde götürüyor.
Orta gelirninin gırtlağına sarılarak!
Ne demek sterlin kiralar diyemiyorum dört başlı hükümet.
Bunadan böyle ev satışları ve ev kiraları TL olarak yapılacak diyebilir. Bu şekilde yaptırım koyabilir. 
Peki ya temel ihtiyaç olan ve her kesin yaşamak için gerekli olan vazgeçilmez ihtiyaçları adına niye önlem alınmıyor.
Alamazlar mı?
Alırlar!
Ama almıyorlar ve birkaç vurcuncuyu daha da zengin ediyorlar.
Niye herşey için zam yapıyorlar?
Yapmayın, bu siz hükümet edenin elindedir.
Sizi engelleyen mi var?
Hayır!
Daha az maaş alın!
Üst kademe alt kademe aynı şekilde maaş eşitlemesine gitsin olmaz mı?
Yahu bana söyleyin:
Hangi bakan aldığı bu korkunç para kadar en ufak bir iş yapıyor?
Ya da Milletvekili?
Meclisin içinde bir gün bile kürsüye çıkmayan ve maaş alan vekiller var!
Peki ya mecliste yer alan partilerin örtülü ödeneklerine ne demeli?
Yine ayni şekilde cumhurbaşkanının?
Durun daha bitmedi. 
Gereksiz olan RHA araçlarına ne demeli. Bu araçlar zaten ne maksat için kullanıldıkları da bir gerçek!
Peki ek mesai ödemeleri, onlar?
Törenler için yemelere, konaklamalara ne demeli?
Zaten günümüz hep törenlerle geçer. Törensiz gün mü olur.
Yapmayın. Masraf yaratmayan. Bütçeye açık getirmeyin.
Bunlar hep zarar!
Bunlar her zaman için bütçenin açık vermesine neden olur!
Dolayısıyle koalisyon kendi eliyle bu sefer zam yaparak bütçeyi denkleştirmek istiyor.
Veriyor iğneden ipliğine kadar zammı!
Peki kim ödüyor bunu?
Tabi ki de orta direk!
Altta olan gariban çoğunluk!
Maaşı düşük olan!
Üst düzey maaş çekeni veya müdürü, kamu da yüksek maaş alan memuru ise bundan etkilenmez!
Çünkü kendilerine dokunmuyor.
Ve, ne acıdır ki tüm uyarılarımıza yazdıklarımızı rağmen, dört başlı hükümet, bu şekilde yoluna devam ediyor.