Huzur mu, huzursuzluk mu?
Magusa'da huzur operasyonu diyerek sokakların içerisine dalan silahlı polis gücü adeta orada korku yaratmış oldu. Polis çevik kuvvetin silahlı olarak orada operasyon yapması doğru bir şey mi?
Kesinlikle doğru değildir!
Ne demek tam tesisat şehrin içine dalarak bu şekilde davranmaları?
Sanki de orada askeri darbe gibi bir durum yaratılmış oldu.
Demokratik bir ülkede böyle bir operasyon yapılması mümkün değildir. Böyle bir operasyon izini içişleri bakanlığı mı verdi, yoksa Güvenlik kuvvetleri komutanlığı mı?
Polis müdürlüğüne baksanız emir içişleri bakanlığından bize gelmiş oldu diyecek. Oysaki bakanlığın böyle bir gücü ve yetkisi yoktur. Bunu da herkes bilir. Hatta küçük bir çocuğa dahi bunu sorsak, alacağımız cevap, iç güvenlik askerin idaresinde olacaktır diyecek.
Her neyse...
O gün sanki de orası Magusa değilde Diyarbakır şehriymiş gibi bir durum yaratılmış oldu.
Evet, devlet orada sanki de bir terör yapıyor ve oranın insanlarını silah zoru ile götürecekleri izlenimini yaşamış gibi olduk.
Böyle bir şeyin burada yaşanmadığı ve böyle şeylerin de yaşanıyor olduğunu görünce gerçekten de biz bu ülkede artık her şeyi ile bitmiş ve tükenmiş olduğumuzu görmüş olduk.
Ne hale geldik değil mi?
Ne hale getirildik değil mi?
Ülkeyi yıllardır sorma gir hanına sokacaklar ve geleni de bunun içerisine sokup yerleştirecekler ondan sonrada huzur için operasyon diyecekler.
Ne huzuru be amma!
Ülkeyi o biçim edeceksiniz ondan sonrada huzur için bunu yapıyoruz diyeceksiniz.
Devlet olarak siz esas huzursuzluk yaratansınız.
Siz kendi eliniz ile buraya sokuyorsunuz hırsızı, katili, tecavüz edeni ve esrar eroin taşıyıcılarını.
Denetim nerede?
Giriş yapanlar nasıl elini kolunu sallayıp da buraya girerse her türlü şeyi de burada rahatça yapmış olur. Ondan sonrada silahlarla dalın ülkenin içine ve huzur için yaptık deyin!
Bunları yapmamak için önceden ipleri sağlam tutmanız gerekirdi. Ama ipi kaçırdınız, ya da ip başkaların eline geçirildi. Siz sadece kukla olarak davranıyorsunuz.
Emir büyük yerden denilerek kapılar da bu şekilde han kapısı olarak açılır ve bugünde benim azalan kıbrıslı Türk insanımı bu şekilde operasyonlar ile de korku içinde bırakıyorsunuz.
Bunu yapmaya hiç bir hakkınız yoktur. Eğer ki güvenlik varsa bu güvenliği içeriye girmeden sağlamanız gerekir. Bu şekilde insanların içine dalarak aniden silahlı olarak terörist avına çıkar gibi huzursuzluk yapmanız sizleri haklı kılmaz. Hele de ülkeye okumaya gelen o Nijeryalı öğrencilerin korku dolu anlarını yaşatmaya kalkma hakkınız olamaz.
Evet, bu hakkı kim veriyor size?
Doğrudur, burası işgal yeri olduğu için kime ne sorma yetkisi olacak ki o sözde demokratik parlamenter rejimiyiz diyenler tarafından!
Mecliste bulunan hangi parti, ya da vekil bunun hesabını sordu sorarım?
Hiç kimse!
Herkes o mecliste halinden memnun öyle değil mi?
Yazıklar olsun!
YAZIYA YORUM KAT