Ídareciyiz diyen sizlere yazıklar olsun!
Pazartesi, yani 17 Eylül 2018 tarihinde ilk öğretim yılı başlamış oldu.
Çocuklar okula gitti.
O gün her çocuk için heyecan dolu bir gün olur. Tüm çocuklar doğal olarak heyecanlanır, hele de birinci sınıfa başlayacak olan çocuklar bir başka heyecan içerisinde olur. Kimi çocuk genellikle okula gitmek istemez. Nedeni ise alıştığı anne ve baba şefkatinden dolayıdır. Çünkü çocuklar aile ortamında oldukları için bir başka ortama geçecekleri için o gün onlar için kolay bir durum değildir. Kimi çocuk ağlar ve anne babayı bırakmaz. Kimi anne baba sınıfta biraz onunla kalır ve daha sonra alışan çocuğu okulda bırakarak işine ayrılır. Genellikle ilk okul yılı bu şekilde başlar. Bazı çocuklar bu durumu o şekilde atlatamaz ve ilk gün onlar için gayet normal karşılanır. Bir sıkıntı görmezler.
Öyle ya da böyle herkes alışır doğal olarak okul günlerine! Bu da olması gereken bir gerçektir. Her küçük çocuk bu şekilde bu yollardan geçerek eğitimini bir şekilde gerçekleştirerek topluma güzel ve de olumlu bir birey olarak yetişir. Her çocuk bir gerekli gelecek olduğu için buna anne baba ve devlet gerekli olan ne varsa yerine getirmesi önemlidir. Hatta gereklidir. Geleceğin teminatına önem verilemez ise o zaman o toplumun geleceği de bir yerde bitmiş olur. Yasalar ve de verilen her türlü haklar gelecek nesillerin ülkeye birer beyin gücü, birer servettidir aslında! Bu serveti ülkende tutmak ve ülkeye fayda getirmek önemlidir. Ama yıllarca birçok beyin gücü ülkesinde tutulmadı. Devlet denen güç ne acıdır ki her dalda yetişen beyin gücüne sahip çıkmayarak onları ülkeden göç ettirmiştir. Birçok beyin gücü Avrupa ve Amerika'da hizmet veriyor. Hatta Türkiye'de de aynı şekilde. Bu gerçekler dün olduğu gibi bugün yine aynı şekilde devam ediyor. Birçok okuyan genç ise işsiz ve kendi mesleğini değilde de asgari ücret altında firmalarda ya dağıtımcı ya da ayak işi yapıyor. Ülkemizde okur oranı çok yüksektir. Hemen hemen her aile evladı okuyor. Ama gel gelelim devleti idare eden hükümet edenler bunun önlemini vede gereğini yerine getirmiyor.
Yaratılan bu yapıda ne acıdır ki eğitimin önemi ve bundan sonra bu insanların topluma kazandırılması hiç düşünülmüyor. Sahip çıkma anlayışı ve tam anlamıyla devletin devlet olma anlayışı olmadığı için beyin gücü bu ülkede bitirilmiş oluyor. Görüyorsunuz ülkenin kime ve neye hizmet edildiğini! Ülkenin bir kumar, bir fuhuş ülkesi olarak yer aldığı ve bundan böylede bu şekilde devam edeceğidir. Gelen hangi hükümet buna dur dedi ki? Hiçbir hükümet! Ve hal durum böyle olunca da ne yapacak bu okuyan beyin gücü?
Tabiki ya göç edecek, ya da burada kalıp sürünecektir!
Başka alternatifi yok ki!
Her neyse...
Devleti idare eden hükümet ve onun bakanları ne yapıyorlar bu ülkede diye sorarsak, aldığım cevap hiçbir şey!
Evet, aynen öyle!
Eğitim liseye kadar ücretsizdir diyen Anayasa!
Bakınız Eğitim Bakanlığının yaptığına!
Bırakın kitap, defter ve diğer malzemeleri vermediğini...
Bakanlık bir de ilk okul çocuklarından temizlik malzemesi için liste hazırlayıp velilerine gönderiliyor.
Bir de bunun yanında okul idareleri her çocuk için 100 ve 150 TL para talep ediyor.
Bu ne biçim bir anlayış?
Anayasaya karşı davranan bir eğitim bakanlığı!
Yazıklar olsun!
Hem bu beyin gücü okuyacak bin bir zorluklar içerisinde, hem de ülkesinde sürünecek vede göç edecek!
Evet, idareciyiz diyen sizlere yazıklar olsun!
YAZIYA YORUM KAT