İroni...
Rahmi Turan’dan alıntı.
‘’Türkiye'ye büyük miktarda dolar ve Euro lâzım.
Devletten ballı ihaleler koparıp milletin “A…” sına koyduklarını söyleyen müteahhitler nerede? Şimdiye kadar onlardan dolar bozduran oldu mu? Olduysa ne kadar bozdurdular? Yoksa paralarını yurtdışına mı uçurdular? Londra'da, Paris'te mütevazı evler değil, mahalleler satın aldıklarını duyuyoruz.
Son yıllarda 12 bini aşkın dolar milyoneri zenginin ailece Türkiye'den yabancı ülkelere göç ettikleri biliniyor. Gidilen ülkeler Amerika, Kanada başta olmak üzere bütün Batı ülkeleri… Atina ve Pire'de ev alıp Yunanistan'a göç eden Türkler bile var.
Şimdi önlemler alınıyormuş! Ne fayda? Atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra ne işe yarar?’’
KKTC’nin kalkınmasına da büyük miktarda dolar ve Euro lazım.1974 sonrası dolar milyoneri olan küçük bir azınlık nerede. Muhtemelen onlar da zenginliklerini yurt dışına taşımışlardır. Göç etmeleri ise şartlara bağlıdır. Nasılsa AB vatandaşıdırlar. Öyle Türkiye’deki yandaşları gibi kaçıp gitmelerine da gerek yoktur. Hele hele çok çok uzaklara Amerika, Kanada ve Avustralya gibi ülkelere de. AB ülkelerinde rahatça yaşayabilirler. Zaten çocukları da muhtemelen o ülkelerde yaşıyorlardır hatta evlenip yuva kurmuşlardır yabancılık çekmezler.
Kullandığımız para biriminin ayni olması nedeniyle malum yıllardır kullandığımız bir yakıştırma var ‘’Ankara hapşırırsa biz nezle oluruz’’işte tam da böylesi bir dönemden geçiyoruz. Türkiye nüfusu ile büyük bir ülkedir kendi zorluklarının üstesinden bir şekilde geçmişte olduğu gibi gelebilecektir. Ancak bizim küçücük ülkemizde oluşacak olan yıkımı düzeltmemiz hele hele kendi imkânlarımız ile bunu başarmamız mümkün olmayacaktır. Malum 2000’li yılların başında yaşananları Türkiye kısa sayılabilecek sürede atlatmasına rağmen bizler hala daha atlatamadık. Halkımız hala daha o yılların esareti altında çırpınmaktadır. Şimdi gelen bu ikinci dalga zaten perişan durumda olanların hayatını alıp gidecek gelişmeler içindedir.
2000’li yılların başında yaşanan kriz sonrası halkımız Tefecilerin, Bankaların kucağına düşmüş. Ülkemizdeki iflaslar tavan yapmış, Esnaflarımızın büyük bir çoğunluğu iflas ettiği için iş yerini elden çıkarmışlardır. Bu gün ülkemizde egemen olan Kıbrıslı olmayan sermaye ile Bankalardır.
Halkımız hala daha bu Bankaların cenderesinden kurtulmadan yeni bir tusunamiye yakalanmıştır. Geçen sürede Bizi yönettiğini sanan Hükümetlerin Meclisten çıkartamadığı faiz yasası başta olmak üzere nereden buldun yasasını kimlerin engellediğini artık topluma açıklamak zorundadırlar. Çünkü başta bu iki yasanın olmadığı üzere bu dönemde vatandaşın canına ot tıkanacaktır. Hükümetlerin açıklayacağı palyatif tedbirler kesinlikle çözüm değildir. Çözüm olabilmesi için başta kullandığımız para ile Merkez Bankamızın yönetiminin ve denetiminin bize ait olması gerekir. Şimdi ancak ne kadar müsaade edilirse o kadar yapabilirsiniz.
YAZIYA YORUM KAT