İş Psikolojisine Bir de Buradan Bakalım
İş psikolojisinin çalışma hayatındaki önemini her dönem vurgulamak gerektiği gibi, bu kur faciasının ve ekonomik krizlerin yarattığı karmaşa dolu dönemde de vurgulamak istedim. Yazımı endüstri/iş psikolojisi hakkında bilinmesi gereken önemli konulara değinmek için yazıyorum. İş psikolojisinin incelemiş olduğu önemli bir alan olan işveren – çalışan arasındaki ilişkinin kurum ve kuruluşlarca uygulanabiliyor olmasının ve buna yönelik eğitimlerle bilgilendirilmelerinin taraftarıyım.
İster çalışan ister işveren tarafta olun, objektif cevaplayalım; bu taraflar ne istiyor? İşveren taraf iş yeri açısından yaratıcı, pratik, sistematik, çok iş yapabilen, kriz yönetebilen ve genel özetiyle sorumluluk sahibi çalışanlar ister elbette. Peki bunları her işçi karşılayabilmekte midir? Veya bir işçinin bahsi geçen özelliklere sahip olması bunları karşılayabilmesi için yeterli midir? Hayır. İşte tam olarak burada kurumların Ödül Politikaları devreye girmektedir. Bir işçi emeğinin karşılığını yeteri kadar almadığını, hakettiği konumda çalışmadığını, yeteri kadar dinlenemediğini, motive olamadığını düşünüyorsa ve buna benzer düşüncelere kapılabiliyorsa o işçi pratik, yaratıcı ve sorumluluğunu bilen bir işçi bile olsa performans düşüşü yaşayacaktır.
Motive olmuş bir işgücü, başarıya ulaşmada oldukça kritik bir rol oynamaktadır. Çalışanlar, daha yüksek performans gösterebilmeleri için ödüller ile motive edildiğinde, o grubun bir bütün olarak daha verimli çalışması mümkün olacaktır. Ödül yönetimi, sadece ücret ve çalışan hakları ile ilgilenmekle kalmayıp, aynı zamanda iş sağlığı güvenliği, eğitim, gelişim ve tanınma gibi finansal olmayan öğeleri de içerir. İyi tasarlanmış bir ödül sistemi, çalışanların motivasyonunu arttırmada en etkili yollardan biridir. Ödül sisteminin yeterli olmadığı kurum ve kuruluşlarda işçi performanslarınında yeterli olmaması olağandır ve bu ilişki doğru orantılıdır.
Yani bu sebeple işlevsel bir ödül sistemi, çalışanların motivasyonunu arttırmada en etkili yollardan biridir. Dolayısıyla bu kurumların, çalışanlarını neyin motive ettiğini bulması önemlidir; böylece kurumlar, uygun bir ödül sistemi planlayabilir, finansal ve finansal olmayan ödüllerin doğru kombine olmasıyla çalışanların iş motivasyonlarını ve kuruma olan bağlılıklarını arttırabilir.
Fakat bu demek değildir ki hep işverenden motive istensin, ödül istensin.. İşçi işverene, işveren işçiye karşılıklı bir saygı, sevgi çerçevesindeyse, işçi işini isteyerek ve severek yapıyorsa bu iş tamamdır diyebilir miyiz? Bence yolu çoktan yarıladık bile. Bazen bir günaydın, bir kahve arası ya da kısa bir ayak üstü sohbet arası bile motiveyi yükseltebiliyorken, hepimize bol günaydınlı bol kahveli ve sonsuz saygılı çalışma hayatları dilerim..
Psikolog Aybike Girente
YAZIYA YORUM KAT