‘’Sonuç vermeyen ve sonu olmayan bir sürecin geride kaldığını, Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün sürdürülemeyeceğine dair yaygın bir anlayış olduğunu söyleyerek Kıbrıslının ortak bir geleceği hak ettiğine inanıyorum." ifadesini kullanmaktadır.

Yani görüşme sürecinin ucunu kapatmıştır.

Çözümün anahtarı belli olmuştur. Gutteres belgesinde garantörlerin uzlaşısına bırakılmış maddelerde uzlaşma olacak mı? Olmayacak mı?

Burada Türkiye tek başına karar verme yetisine sahip ama Yunanistan maalesef bu yetiye sahip değil.Anastasiyadis ne derse o olur.Bu da haliyle Türkiyeyi Anastasiyadis ile muhatap kılmaya yönelik bir davranıştır.Fakat bu durum Türkiye’yi rahatsız etmez çünkü Kıbrıs’ın Kuzeyini alt yönetim olarak kendi yönetmektedir.Kuzeyde bulunmasından dolayı da Akdeniz’deki zenginlikten pay almak istemektedir.Bunu da Çavuşoğlu net olarak sötlemekte ve ‘’Türkiye’nin Akdenizdeki hakları bizim birinci konumuzdur Kıbrıs konusu bundan sonra gelmektedir’’demektedir.

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi sahneye konan oyunun esasları da budur.

‘’BM parametreleri dışında başka alternatif olduğunu ortaya koyacak ve masada çözümsüzlük konusunda BM Genel Sekreterini yalnız bırakacak bir Başkan’’ arzulanmaktadır.

Seçimlerde seçmen sandığa bunları bilerek ve oyunu ona göre kullanmalıdır.

Çözüme bir adım daha yaklaşmak için mücadele mi? Yoksa alt yönetim olarak yaşamak ve hiçbir şeyde söz sahibi olmamayı kabullenmek mi?

Karar sizin.