Kıbrıs sorunu
1950’li yıllaradan başlayıp günümüze kadar geçen yılarda en zayıf satranç oyuncusu hep Kıbrıslı Türkler olmuştur.
Bu yargıya varmamın nedeni hala daha kaybeden tarafın biz Kıbrıslı Türklerin oluşudur.Belki da bu kaybedişimizin temelinde hep bireysel çıkarlarımızı düşünen egoist bir toplum olduğumuz yatmaktadır.
Şahsen ben 1974 sonrası bu oyunların bozulacağını ve de refah içişnde yaşayacağımız bir Kıbrıs hayal etmiştim.Fakat beklediğim gibi olmadı.
Başarının aksine ganimet ve makam hırsları ve bu hırsları kullanarak mali yönden köşeyi dönenlerin yaşadığı bir ülke haline geldik.
Bu gün gerçek kazanan tarafların Türkiye,Yunanistan,Kıbrıs Rumları olduğunu görmekteyiz.
Bölünmüş adanın en karışık ve halk olarak bölünmeye başlayan tarafın Kuzey olduğu net olarak görülmektedir.
1974 sonrası Kuzeyde Binlerce mülkün yanında binlerce kuru ve sulu ziraat yapılacak alanlar,çok çok gelişmiş bir narenciye sektörü ve de bu sektörle birlikte özellikle Arap ülkelerine ihracat yapan 160 fabrika.
Sonra eldeki fabrikaları ve üretim alanlarını kaybedişimiz sağlandı.Bu o kadar çabuk oldu ki 1986 yılına gelindiğinde 1974 sonrası elde edilen tüm zenginlikler ve ekonomik güç yok olup gitti.
Özal sahneye çıktı ve ‘’Artık sizin üretmeye ihtiyacınız yok biz sizin bütün ihtiyaçlarını karşılayacak kadar güçlü bir ülkeyiz’’diyerek Tüm egemenliğimizi elimizden aldı.
Bunun sonucunu gösteren tablo..
- Satılık Villa : 561 m2’dir. 4 yatak odası , 2 oturma odası, 1 mutfak, 6 adet wc, 1 adet killer, 2 araçlık kapalı otopark yeri , çardak, özel havuz,1 adet su kuyusu,geniş bahçe.
*Fiyat : 455 000 gbp.= 3 867 500 TL. - Asgari ücretli ise bu mülke hiç artış ve değişim olmasa bile ancak 1800 yılda sahip olabileceği
Bir düzen.
Bu güne kadar siyasi partilerin ve onların Hükumetlerinin topluma dayarattığı ayrılığın boyutları bu..
Sonuç olarak bu düzenin değişmesi Kıbrıs sorunu çözülmeden imkansız görünmektedir.
Şimdi çözüm olabilir mi.?
Kesinlikle Rum tarafının çözüm istemediği açık ve nettir.Kuzeyle kıyas kabul etmeyecek bir zenginliğe sahiptir.Üstelik kendine sağlanan imkanlar sayesinde (Türkiye’nin da onayı ile) Uluslarası alanda hem Kıbrısın tümünü temsil etme hakkını kazanmış hem de tek taraflı temsiliyet hakkı ile AB üyesi olmuştur.Bu durumun kaymağını yemektedir.
KKTC ise uluslar arası kararlara göre Türkiye Cumhuriyetinin bir alt yönetimidir.KKTC’de her şey ondan sorulmaktadır.Kıbrıs Türkü adına çözüme karar verecek taraf da odur.
11 Şubat belgesi ile çözüm görüşmelerinde gelinen nokta
- Toprak ve mülkiyet
- Garantiler
- Siyasal eşitlik
Maddelerinde kilitlenmiştir.Burgenstokda ortaya çıkan Gutterres belgesi da bunu saptamıştır.Burada uzlaşma sağlanamadığı için görüşmeler sonlandırılmıştır.
Son olarak BM Genel sekreteri bayan Lutte’yi özel temsilci olarak atamış,o tüm taraflarla görüşmüş ve Eylül ayı içinde tarafların New York’a çağrılacağı izlenimi vardır.
Taraflar yaknlaşmaya hazır mı?
Daha önce birçok kez yazdığım gibi masada gerçerten çözüm isteyen taraf KKTC tarafı yani Akıncı’dır.Ne adanın keyfini süren Rum tarafı ne de Kuzey’in zevkini sürdüren Türkiye uzlaşma ve çözüm peşinde değildir.
Durumdan her iki taraf da çok çok memnundur.
Bu durumda çözüm nasıl olacaktır?Çözüm maksadı ile o koltuğa oturan Cumhurbaşkanları işte bu da çözemedi,sözünü tutamadı diye suçlanarak mı yolumuza devam edeceğiz?
Bence arada bu kadar menfaat ayırımı ile yaşam sürdüren asgari ücretli da,büyük servet sahibi olanlar da artık omuz omuza vermeli ve ellerindeki mala gerçek malımız,bankalardaki paralarına gerçek paramız demek ve torunlarımızın gelceği için bir araya gelerek Anayasamızda yazıllı Federal bir Kıbrıs için birlikte mücadele etmeliyiz.
Çözüm olmadığı sürece bizler ‘’Besleme’’olmaya Güneydeki nüfus ise tanınmış refah içinde olan ada adına tüm dış yardımları hanesine yazan bir halk olarak yaşamaya devam edecektir.
Not: Bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde Türkiye U21 Milli takımı Tanımadığı Kıbrıs Cumhuriyeti’nin U21 Milli takımı ile Türkiyede maçı var oynanacak sahada da Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı asılacak.Peki ayni sahada KKTC U21 milli takımı ile KKTC Bayrağı altında maç yapabilir mi?
YAZIYA YORUM KAT