Kim inanır size?

A+A-

Geçen akşam bir yürüyüş düzenlendi.

Evet.

Basın susturulamaz diye.

Bu yürüyüşe CTP de katıldı.

Şimdi sormak gerekir.

Basın özgürlüğünde CTP gerçekten de samimimi?

Basının susturulmaması için ne yaptı, ne yapıyor?

Bir sol parti olarak bu çok önemlidir.

Şimdi sokağa çıkmışsın ne fark eder.

Tepki göstermen, eylem yapanlara destek çıkman seni aklar mı?

Seni temizler mi?

Ya da senin ne kadar inandırıcı olduğunu göstermiş olacak?

Bu mümkün değildir.

Mümkün de olmaz.

Hatırlayalım.

Afrika gazetesine karşın girişilen linç olayını.

Bu olayda CTP nerdeydi ?

Yaşanan olayda ne yapmıştı CTP?

Evet.

O sol denen ve o değerlere bağlı kalacak olan parti, o gün meclisin içerisinde ve perdelerin arasından seyretmiş oluyordu yapılan saldırıyı!

Perde arkasından bakan bir parti CTP!

Perde arkasından bir sol!

Basına ve basın özgürlüğüne bu şekilde sessiz kalmıştı.

Peki nerde senin solculuğun?

Nerede senin basın özgürlüğüne verdiğin destek?

Nerde demokratik basın özgürlüğü için söylemlerin?

Nerde basın susturulamaz deyişin?

Nerede o parti olma duruşun?

Göremedik o gün.

Ve o saldıranlar, gazeteyi kırıp dökenler karşısında ne yaptınız?

Saldıranları adeta desteklemiş oldunuz perdelerin arkasından izleyerek.

Afrika linç altında ve siz perdelerin arkasında.

Peki ya yakalanmayan o 9 saldırgan için ne yaptınız?

Meclis kürsüsünde sesiniz çıktı mı?

Hayır!

Sustunuz ve bu linç saldırısına sahip çıktınız.

Bu şekilde sol ilkelerini yerle bir etmiş oldunuz.

Yine aynı şekilde tutuklanan 6 kişinin 2 ay sonra erken tahliye edilirken ne yaptınız?

Sesiniz çıktı mı?

Ondan da hayır!

Ve siz yani CTP, hükümetteydiniz.

Türkiye diktatörüne boyun eğiyordunuz.

Yalan mı tüm bunlar?

Kesinlikle değil!

Evet.

Bunlar hepside tarihe havale edilmiştir bilesiniz.

Tarih bunları yazar elbette!

Yazacakta!

Bugün sizler basın için en önde yer aldınız.

Basına destek verdiniz.