Yağışlar bayağı bu yıl yağmış durumda.

Haziran ayının içerisindeyiz ve yine yağış görüyoruz.

Eskiden de oluyordu yağış fakat kışın bunları görüyorduk.

Yoktu haziran ayında böyle bir yağış ülkemizde.

Anlaşılan mevsimlerin değiştiği bir gerçektir.

Doğanın bu şekilde değişmesinin nedenleri yine bizleriz. 

Yani insanoğludur.

Havaların bu şekilde olması ve yağışların meydana gelmesi biz dünyayı yerle bir eden insanların yüzünden meydana geliyor.

Doğanın katliamı yine insanların yaptığı bir katliamdır. 

Bu katliama karşın doğa da kendi gücünü göstermek koşulu ile gereken gezayı bir şekilde veriyor.

Ülkede kendi çıkarları gereği bir takım insan doğanın dengesini bozması nedeni ile bir bakarsınız korkunç yağışlar meydana gelmiş olur.

Bu yağışlar nasıl ne şekilde akıp gideceği ise çok önemlidir. Eğer ki yağışın akışını engellemek ya da önünü kesmek söz konusu olursa işte o zaman korkunç felaket kendini göstermiş olur.

Geçen kış ve daha öncede bunları yaşadık, fakat yine de bildiğimiz şeyleri yapmaktan geri kalmadık.

Ardından ölen gençlerin acısı halen daha taze iken aileleri perişan içindeyken, yine bildik şeyler ülkede devam ediyor.

Kişisel menfaatler ve çıkarlar yüzünden ülkenin canına ve gencecik evlatların ölümlerine bu şekilde son veriliyor.

Sırf para uğruna sırf zenginlik ve sefa uğruna doğanın her türlü dengesini alt üst etmenin sonucunda doğa da bu şekilde intikamını almış oluyor.

Yapılan villaları, kapanan derelerin akan su yatakların bu şekilde gasp edilmeleri sonucu felaket gelir ve vurur.

Bunların yanında büyük tehlikeler doğuran insanlık ve büyük ülkelerin vermiş oldukları doğaya zarar nedeniyle felaketler süratle dünyaya yayılmış olur. Hiçbir ülke bu felaketten kurtulamaz.

Dünyada insanlık aslında en tehlikeli varlıktır.

Kendi çıkarı, hırsı nedeniyle dünyaya zarar veren tek varlıktır.

Dünyanı yok olmasını ve haritadan silinmesini gün gelecek bizler görmesek de gelecek geride gelenler yaşayacaktır.

Yani kıyamet ya da yok olmaktır bu!

Bunu başaran insanlık, dünyanın yok oluşunu yavaş yavaş yerine getirmiş oluyor.

Bakınız nükleer santrallere, bunların yanında gök yüzünün bitirilmesine ve havanın atmosferin tükenmesine neden olan baz istasyonları, araçların eksoz zehirleri bu şekilde kirli bir atmosfer, zehirli bir yaşam getirmiş oluyor.

Bunların nedeni ile dünya yavaş yavaş bitmeye doğru kayıp gidiyor.

Normal mevsimler birer birer gidiyor.

Mevsiminde hiç bir ürün dahi hayat bulmuyor.

Hep kimyasal ilaçlar ile hem vücuda zarar, hemde toprağa zarar giderek dünya genelinde artarak devam ediyor.

Bunlar toprağın, havanın, zehirlenmesini ve yok oluşu hızla artıran gerçeklerdir.

Bu temiz yaşanabilir dünyayı ne hale getirdik değil mi?

Teknoloji ve her türlü çıkar nedeniyle yaşama bu şekilde her gün son veren insanlık!

Kıyamet derdi eskiler, gelecek ve dünya son bulacak!

Yalan mı?

Hiç de değil?